Ülkeleri, başkentleri ile gezmek sizlere yetmiyorsa, gezdiğin yeri keşfetmek özel ilgi alanınsa, kalabalık ve metropol turistik yerlerden ziyade küçük kasabalara ilgi duyuyorsan, ulaşımı kolay, güzelliği ve sadeliği ile ünlü,
Avrupa'nın kasabalarına bir göz atmanı tavsiye ediyoruz.
Hallstat, Avusturya
Avusturya denilince,
Viyana‘dan daha çok akla gelen
Hallstat, masal kitaplarından fırlamış kadar güzel! Hallstatter Gölü kıyısında yer alan, dağların eteklerine kurulu kasaba,
Unesco dünya mirası listesinde koruma altında tutuluyor. Salzburg’dan otobüs ile, Viyana’dan tren yolculuğu ile ulaşabileceğin kasabaya yolculuk, muhteşem manzaralar sunuyor. Avusturya gezinde, 1 fazladan gün ayırman, Hallstat güzelliğini görmen için yeterli olacaktır.
Brugge, Belçika
Brüksel‘den sonra gezmeden olmaz denilen
Brugge kasabası, Orta Çağ mimarisi, müzeleri ve ibadethaneleri ile Avrupa’da bulunan kasabalar arasında güzelliği ile meşhur. Sanki bir zaman yolculuğuna çıkmış hissi uyandıran
Brugge kasabasına, Brüksel üzerinden kolayca ulaşabilirsin.
Colmar, Fransa
Fransa‘nın
Alsace bölgesinde kurulan
Colmar kasabası, 9-10. yüzyılda kurulması bakımından tarihi binalar ile çevrili. Fransızların ‘
Gizli Cennet‘ dediği kasaba, rengarenk evleri ile birçok başkentten daha güzel!
Gdansk, Polonya
Baltık kıyısında yer alan
Gdansk kasabası, kaplıca merkezleri, çeşitli kültürlere ait tarihi binaları ile
Avrupa‘nın en güzel liman kentlerinden. Senelerce
Almanya’ya mı yoksa Polonya’ya mı ait olduğu tartışılan şehir, temizliği ve ucuzluğu ile aslında gezginlerin diyarı!
Bologna, İtalya
İtalya'nın her nedense, gereken ilgiyi görmeyen
Bologna kasabası, mimarisindeki kızıl tuğlalar nedeniyle ‘
Kızıl Şehir‘ anlamına geliyor. Orta Çağ mimarisi ile çevrelenmiş şehir ayrıca gastronomik açıdan dünyanın en iyisi olarak gösteriliyor.
Floransa‘dan veya
Roma‘dan kolayca ulaşabileceğin
Bologna, İtalya ziyaretin sırasında kesinlikle görmen gereken yerlerden.
Cesky Krumlov, Çek Cumhuriyeti
Çek Cumhuriyeti‘nin başkenti
Prag‘a 170 kilometrelik mesafede bulunan
Cesky Krumlovkasabası,
Unesco dünya mirası listesinden bulunan kasabalardan. ‘
Çarpık Çayır‘ anlamına gelen
Cesky Krumlov, çok sayıda müzesi, şehrin manzarasını sunan kalesi, şık kafeleri ve düzenli sokakları ile
Prag‘dan sonra zaman ayırman gereken yerlerden.
Cochem, Almanya
Mosele Nehri‘nin güzelliğine güzellik kattığı kasaba
Cochem kasabasına,
Frankfurt veya
Köln‘de bulunan havaalanlarından 2 saatlik tren yolculuğu ile ulaşabilirsin.
Şarap üretimi ile ünlü olan kasaba, yılın çeşitli aylarında düzenlenen festivaller ile dünyanın dört yanından gezginleri ağırlıyor.
La Gruyere, İsviçre
Dünyaca ünlü
Gravyer peynirine adını veren kasaba
La Gruyere,
İsviçre‘nin en güzel köyü olarak gösteriliyor. Çevresinde güzelliği ile meşhur 5 köyü daha barındıran
Gruyere‘de, Gravyer peyniri üretim yerlerini, çikolata fabrikasını görmeden ve ülkenin ünü yemeği
Fondü‘yü tatmadan dönmemelisin!
Geithoorn, Hollanda
Amsterdam‘dan kolaylıkla ulaşabileceğin kasaba
Geithoorn, araçların girmesinin yasak olduğu sokakları, kanalların kıyısında yer alan evleri ve sessizliği ile
Hollanda ziyaretin sırasında kesinlikle ziyaret etmen gereke yerlerden.
Pucisca, Hırvatistan
Adını ülkenin en ünlü ve çok değerli bir taşı olan
Pucisca taşından alan kasaba denizi ve plajları ile ünlü. Halihazırda deniz turizmi ile ünlü olan
Hırvatistan‘da, nispeten daha sakin olan ve güzelliği ile göz kamaştıran bu kasabayı mutlaka ziyaret etmelisin.
Albarracin, İspanya
İspanya gezisi söz konusu olduğunda, başlı başına bir rota olan
Albarracin, özellikle tarihi Orta Çağ mimarisi barındıran şehirleri seven gezginler için biçilmiş kaftan! Neredeyse iki kişinin zor sığdığı dar sokakları, tarihi ve devasa surları, her sokakta bulunan merdivenleri ile geçmişe götüren
Albarracin kasabası, sahip olduğu
Guadalaviar Nehri ile en güzel kasabalardan.
Flam, Norveç
Fiyortlar ülkesi
Norveç‘in, en derin fiyordu olan
Sognefjord‘un kıyısında yer alan
Flam Köyü, genelde balıkçıların yaşadığı, ortasından nehrin geçtiği, şelaleleri ve ormanları ile tam bir doğa harikası. Düz toprak anlamına gelen
Flam, az nüfusu, huzuru ve doğası ile kesinlikle başkente iyi bir alternatif.
Sintra, Portekiz
Başkent
Lizbon‘a sadece 30 kilometrelik bir mesafede olan
Sintra kasabası,
Endülüs döneminden kalan mimari yapıları, yemyeşil doğası ile
Unesco dünya mirası listesine girmeyi başarmış bir kasaba. Özellikle,
Pena Sarayı ile adını duyuran kasaba, birçok yapısı ile göz kamaştırıyor.