Güzel İstanbul'umuzun gezilecek yerler listesine geçmeden önce bu müstesna şehrimiz hakkında küçük bir özet geçmek istedim.


Adına binlerce kitap yazılıp binlerce şiirin döşendiği İstanbul sadece ülkemizin değil dünyanın göz bebeği kentlerinden birisidir. Dünyanın en eski tarihlerine tanıklık eden Yedi Tepeli şehir birçok şairi, romancıyı, mimarı, sanatçıyı kendisine hayran bırakmış müstesna bir beldedir. Asya ile Avrupayı birleştiren muhteşem boğazlara ev sahipliği yapan İstanbul her köşesinde farklı bir tarihin yaşandığı günlerce gezseniz doyamayacağınız harika bir şehir.

İstanbul günümüzde bir ülke kadar nüfusa ev sahipliği yapmakla beraber hala yerli ve yabancı milyonlarca turistin akınına uğrayan bir kent olmaya da devam ediyor. Asya ile Avrupa'nın kesişim noktasında bulunan İstanbul dünyanın en büyük medeniyetlerinden olan Roma İmparatorluğu’na başkentlik yapmış oldukça şanslı bir belde. Fakat yine dünyanın en büyük devletlerinden birisi olan Osmanlı’ya da yüzyıllarca payitaht olarak Başkent hizmeti vermiş paylaşılamayan bir şehir.


Bu bakımdan eğer İstanbul'da tatil yapmayı düşünüyor ve İstanbul'u gezmeyi planlıyorsanız mutlaka en az bir haftalık bir süreci buna ayırmalısınız. Bir haftada bile İstanbul'un tam anlamıyla gezilmesi mümkün olmamakla beraber iyi bir plan yapıldığında en önemli olan tarihi yerleri tabii unsurları ve bütün güzellikleri görme fırsatına erişmiş olacaksınız.

Bilindiği üzere İstanbul'un fethi ile birlikte bir çağ açılıp çağ kapanmış böylece İstanbul günümüze kadar ulaşacak olan Türk yurdunun müstesna bir köşesi haline dönüşmüş durumdadır. Bu tarihten itibaren İstanbul Roma hakimiyetinden ziyade Osmanlı medeniyetinin izlerini taşımaya başlamıştır. Bundan dolayıdır ki günümüzde İstanbul'u gezmeye başladığınızda bir tarafta Roma eserleri diğer tarafta Osmanlı zarafeti ile birlikte adeta tarih sahnesinde kendinizi dolaşıyor gibi hissedebileceksiniz.

Şairin dediği gibi her taşı her köşesi altın kadar değerli olan İstanbul gezilecek yerler bakımından da oldukça bonkör davranmaktadır. İstanbul'da gezilecek yerler planlanırken tarihi olan mekanlar için ayrı günler belirlenip tabiat güzellikleri için farklı günler ayarlanmalıdır.

İstanbul'da Gezilecek Yerler Listesi

Sultanahmet Cami

Eğer yolunuz İstanbul'a düşmüş ve tarihi yapıları gezmek istiyorsanız mutlaka Sultanahmet ve Beyazıt Meydanı civarından gezintiye başlamanız lazım. Osmanlı döneminin merkezi sayılan bu beldeler aynı zamanda Ortodoks Hristiyanlık için de önemli olan çok farklı mabetlere ev sahipliği yapmaktadır. Bundan dolayıdır ki Beyazıt Meydanından yürüyerek İstanbul'u gezmeye başlamanızı tavsiye ediyoruz. Karşınıza çıkacak olan Sultanahmet günümüzde İstanbul'un en popüler olan güzergahları arasında bulunmaktadır. 1600'lü yıllarda yapılmış olan Sultanahmet Cami muhteşem altı minaresiyle büyüleyici bir atmosfere sizi direkt olarak çekecektir. Denizden ayrı bir güzel görünüme sahip olan Sultanahmet mimari anlamda da oldukça nitelikli bir eserdir. Sadece Müslümanların değil yabancı turistlerin de uğrak yeri haline gelen Sultanahmet özellikle Ramazan ayında çevresinde birçok dini aktiviteye imkan tanımaktadır. Ramazan çadırları Ramazan platformları ve nostaljik olan birçok sanatsal aktivitenin yapıldığı bu anlarda mutlaka Sultanahmet'te iftar yapmalısınız.

Ayasofya

Sultan Ahmet'in hemen yanı başında sayılabilecek bir mesafede bulunan Ayasofya hem muhteşem mimarisiyle hem de tarihi değeri ile mutlaka gezmeniz gereken bir yer. Milattan sonra 400lü yıllarda yaptırılmış olan Ayasofya Konstantiniyye diye nitelendirilmekte olan İstanbul'un en önemli tarihi eserlerinden birisidir. Hristiyanlar için de çok önemli anlamlar taşımakta olan Ayasofya fetihten sonra cami olarak hizmet vermiş. İstanbul fethedildikten sonra camiye çevrilen Ayasofya’nın mozaik ve ikonaları kapatılarak yanına Mimar Sinan tarafından bir kubbe konuşlandırılmış. Böylece 1935 yılına kadar cami olarak hizmet veren Ayasofya bu tarihten itibaren müzeye dönüştürülmüş.

Süleymaniye Cami

İstanbul'da yer alan yüzlerce cami arasında Süleymaniye’nin ayrı bir yeri bulunmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a yaptırılan Süleymaniye Cami özellikle denizden görünen muhteşem silueti ile beraber İstanbul'un sembollerinden birisine dönüşmüştür. geometrik desenlerin mimari unsurların çok farklı şekillerde yer aldığı Süleymaniye çevresinde oluşturduğu doğal dokuyla da sizi nostaljik bir ortamda ağırlayacaktır.

İstanbul ve Muhteşem Sarayları

Topkapı Sarayı

İstanbul'un tarihi Yarımadasında yükselmekte olan Topkapı Sarayı, istanbulda gezilecek yerler arasında ilk sıralarda mutlaka bulunmalıdır. Topkapı Saray'ını gezmek için bir gün ayırmanız en doğru tercih olacaktır. Çok geniş bir alana kurulmuş olan Topkapı Sarayı yüzlerce farklı bölümden oluşmaktadır. Çerisinde yer alan tarihi eserler İslam medeniyetine ait olan kutsal emanetler Osmanlı padişahlarının kaftanları ve tabii ki muhteşem deniz manzarası ile beraber Topkapı Sarayı başlı başına bir şaheser olmaya devam ediyor.

Dolmabahçe Sarayı

İstanbul'da yer alan saraylar arasında Dolmabahçe Sarayı'nın hem cumhuriyet tarihi hem de Osmanlı tarihi için çok farklı anlamları bulunmaktadır. Oldukça zarif bir mimari tasarımın ürünü olan Dolmabahçe Sarayı Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştır. Barok mimarisinin en zarif örneği olan Dolmabahçe Sarayı'nda bizzat padişahların il işçiliği ile yapmış olduğu odalar ve eserler de sergilenmektedir. Ahşap formatta düzenlenmiş olan odalar bugün bile doğal dokusunu koruyabilmektedir. Cumhuriyet kurulana kadar 6 farklı padişaha ev sahipliği yapan Dolmabahçe Sarayı Atatürk tarafından da ofis olarak kullanılmış ve son nefesini Atatürk Dolmabahçe Saray'ındaki bir odada vermiştir. Günümüzde Dolmabahçe’yi ziyaret ettiğinizde bütün bu odalar ziyarete açık vaziyette sizi bekliyor olacaktır. Ayrıca Dolmabahçe Saray'ının bahçesi ve denize nazır olan arka mahalli oldukça güzel bir manzara ile birlikte fotoğraf çekmeniz için son derece uygundur.

Yerebatan Sarnıcı

Sultanahmet ve Ayasofya’nın hemen yanı başında yer almakta olan Yerebatan Sarnıcı Osmanlı zamanında kentin su ihtiyacını karşılayan önemli bir yapı olarak günümüzde de ziyarete açık durumdadır. içerisinde yüzlerce sütuna ev sahipliği yapmakta olan Yerebatan Sarnıcı otantik yapısıyla ve nostaljik havasıyla dikkat çekmektedir. Sütunların dibinde yer alan suyun içerisinde günümüzde balıklar yüzüyor. Sarnıcın dip tarafında yer alan ters Medusa da ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.


İstanbul'un en önemli tarihi yapılarından ve sembolü haline gelmiş olan Haydarpaşa Garı Barok mimarinin heybetli eserlerinden birisidir. 1873 yılında yapılıp demir yolu hattının merkezi olan Haydarpaşa Garı çeşitli restorasyonlar geçirerek günümüze kadar ulaşmıştır.

Kız Kulesi

Kentin sembollerinden birisi olan Kız Kulesi özellikle Üsküdar sahilinden seyredilip karşısında çay içilebilecek muhteşem bir mekandır. Günümüzde restoran olarak hizmet vermekte olan Kız Kulesi 12. yüzyıldan kalma olan bir Bizans kalesidir. Hakkında çeşitli şehir efsaneleri ve tarihi söylenceler bulunan Kız Kulesi mutlaka İstanbul ziyaretinizde uğramanız gereken önemli bir güzergahtır.

İstanbul'da Sosyal Hayat

Eğer eğlence hayatı ilginizi çekiyorsa mutlaka İstiklal Caddesi ve Beyoğlu'na uğramalısınız. İç içe geçmiş olan bu iki güzergah birbirine oldukça yakındır. Kentin Avrupai anlamda sembollerinden birisi olan İstiklal Caddesi özellikle Tanzimat Döneminden sonra İstanbul'da yaşamakta olan batılılar tarafından rağbet gören bir kültür merkezine dönüştürülmüş durumdaydı. Son yıllarda restorasyon çalışmaları olan İstiklal Caddesinde birçok sanat galerisi, sinema, kültür merkezi bulunmaktadır. Ayrıca birbirinden farklı tarzlarda yapılmış olan kiliselere de ev sahipliği yapan İstiklal Caddesinin hemen bitiminde Galatasaray Lisesi ve çiçek pasajı da İstanbul'un en sıra dışı ve otantik mekanlarından birisidir. Günümüzde hala çok büyük bir kalabalığı ağırlamakta olan İstiklal Caddesi kutlamalar için de tercih edilen bir bölgedir.

Rumeli Hisarı

İstanbul'da görülmesi gereken yerler arasında bulunan Rumeli Hisarı İstanbul'un kalabalığından ve gürültüsünden uzaklaşarak sessizce boğazı seyredebileceğiniz müstesna bir yapıdır. Günümüze kadar ulaşmış olan kale ve surları ile beraber muhteşem bir tarihi eser olarak dikkat çekiyor. 1950 yıllarında restorasyona giren Rumeli hisarı Açık hava Tiyatrosu olarak hizmet veriyor. Birçok farklı konserin yapıldığı Rumeli hisarı İstanbul'un en elit mekanlarından birisine dönüşmüş durumda. Ayrıca Hisar'ın hemen dibinde özellikle nisan ayında açmakta olan erguvanlar fotoğraf tutkunları için bulunmaz bir şölen hazırlıyor.

İstanbul'un Doğal Güzellikleri

Atatürk Arberetumu

Eğer doğayı seviyorsanız İstanbul'da mutlaka Atatürk arberetumuna uğramanız gerekiyor. Bilimsel araştırmalar ve gözlemevi olarak dizayn edilmiş olan arberetumu içerisinde birbirinden farklı türlerde çiçek ve bitki barındırıyor. Temiz havasıyla ve yürüyüş güzergahları ile güzel bir hafta sonu için oldukça uygun bir mekan.

Gülhane Parkı

İstanbul'un doğal güzellikleri arasında bulunan Gülhane Parkı'na da mutlaka uğramalısınız. Osmanlı tarihinin kırılma anlarına tanıklık eden Gülhane Parkı lalelerle bezenmiş harika çimlerle beraber özellikle bahar ve yaz aylarında oturup dinlenmeniz için son derece idealdir. Asırlık ağaçları bünyesinde barındıran Gülhane Parkı Topkapı surlarının hemen aşağısında yer alıyor.

Çamlıca Tepesi

Eğer İstanbul'a tepeden bakmak istiyorsanız istanbulda görülmesi gereken yerler içinde büyük Çamlıca Tepesi ajandanın ilk sırasında yer almalı. Oldukça yüksek olan tepeden İstanbul'un boğazını seyredebiliyorsunuz. İçerisinde kafeteryaların çay bahçelerinin bulunduğu Çamlıca Tepesi birçok tarihi romana da mekan olarak tercih edilmiş. Günümüzde son derece nezih bir şekilde ziyarete müsait olan Çamlıca tepesinde özellikle yeni evlenmiş olan çiftlerin fotoğraf çektirmesi bir gelenek olarak devam ettiriliyor.

Kıtalar Ayracı Boğaziçi

Yukarıda saymış olduğunuz bütün yerler ve yapılar İstanbul için tabii ki ön planda ve sembol halde bulunuyor. Ancak İstanbul denince tüm dünyanın aklına gelen ilk yer her zaman için Boğaziçidir. Asya ve Avrupayı bir araya getirmekte olan Boğaziçi hem doğal dokusuyla hem de kendine has kültürü ile yüzyıllardır İstanbul'un en müstesna köşesi olmaya devam ediyor. Her iki yakada da Boğaziçi kültürü kendisini hissettiriyor. Özellikle fotoğraf tutkunları için Boğaziçi çok farklı anlamlar taşıyor. Yılın 365 günü farklı enstantanelerin yakalanabileceği Boğaziçi balık restoranlar kafeteryalar ve gezi güzergahları ile de mutlaka gezi planınızda yer almalı.

Ortaköy

Boğaziçi'nin hemen yanı başında bulunan ve entelektüel mekanların başında gelen Ortaköy de İstanbul'a gelenlerin uğramadan gitmedikleri özel bir mekandır. Özellikle boğaza nazır durumda konuşlandırılmış olan Ortaköy Cami birçok devlet adamının ziyaretçinin gün içerisinde uğrayıp fotoğraf çektirdiği bir yer olarak dikkat çekiyor. Ayrıca bünyesinde birçok camiyi, kiliseyi ve sinagogu da bulunduran Ortaköy sanatsal aktiviteler bakımından da oldukça hareketli bir yer olarak ön plana çıkıyor. Her gün farklı aktivitelerin yapılmış olduğu Ortaköy'de birçok sokak sanatçısını da görebilirsiniz.

Emirgan Korusu

Oldukça otantik mekanlardan olan Emirgan Korusu yeşilin her tonunu bünyesinde barındırıyor. Nisan ayında Lale Festivalinin düzenlendiği Emirgan Korusu'na mutlaka uğramalısınız. Böylece rengarenk bir dünya içerisinde oldukça natürel bir dokuya kavuşmuş olacaksınız.

Saray Mutfağı ve Enfes Tatlar 

İstanbul mutfağı demek Osmanlı saray mutfağı demektir. Osmanlı'nın damıtılmış olan ve harika bir zarafet içinde lezzetlendirilen bütün yemek türleri İstanbul'da karşınıza çıkmaktadır. Saray mutfağının en önemli özelliği bir taraftan oldukça sağlıklı ve hoş bir şekilde pişirilmiş olması diğer taraftan da sunumunun görsel açıdan son derece başarılı olmasıdır. Bu bakımdan İstanbul'un neyi meşhur diye sorduğunuzda akla yüzlerce yemeklik bir menü gelecektir. Birbirinden farklı yiyeceklerin bulunmuş olduğu İstanbul mutfağında Fatih Döneminden kalma yufkalı dörüzziyafe köftesi ve fodulamutlaka tadılmalıdır.
Et yemeklerinden hoşlananlar için kuzu etinden yapılan mutancana muhteşem görünümüyle ve sunumuyla dikkatinizi çekecek. Yine Osmanlı mutfağının sunumuyla da tadıyla da dikkat çeken eseri Mahmudiye Pilavı farklı bir yorum katılarak hem göz hem damak zevkinize hitap edecektir.

İstanbul Nerede?

Türkiye'nin Marmara bölgesinde bulunan İstanbul'un kuzeyinde Karadeniz, güneyinde ise Marmara denizi, doğusunda Kocaeli, batısında ise Tekirdağ ilimiz bulunmaktadır. İki adet uluslararası hava limanına sahip olan İstanbul'a Türkiye'nin her yerinden otobüs seferleri olup ulaşımı da oldukça kolaydır.