Tarih boyunca çok büyük uygarlıklara ve kültürlere ev sahipliği yapmış
İstanbul gezilecek tarihi yerler bakımından dünyanın en zengin şehirlerinden biridir. Şehirde uzun bir tarih şeridini temsil eden birçok yapıyı ziyaret edebilir ve günümüze kadar gelen değişimi muhteşem bir şekilde gözlemleyebilirsiniz.
Listemize geçmeden önce İstanbul hakkında daha detaylı bilgi için;
İstanbul'da Gezilecek Yerler,
Tarihi yerler dışında doğal yerleri öğrenmek için;
İstanbul'da Gezilecek Doğal Yerler,
İstanbul'dan biraz uzaklaşayım derseniz;
İstanbul'a Yakın Gezilecek Yerler,
İstanbul'a gelmişken burada ne yerim diyorsanız;
İstanbul'da Ne Yenir? konularımızı inceleyebilirsiniz.
Dünyanın en önemli ibadethanelerinden biri olan Ayasofya, 3 kez yeniden inşa edilmiştir. Son halini ise 537 yılında almıştır. Hatta Bizans Kralı Justinianos’un açılış günü Hz. Süleyman Mabedi’ni göstererek onu geçtiğini söylediği rivayet edilir. Ayasofya, İstanbul’un alınmasından sonra cami olarak ibadete açıldı. İçine mihrap, minber, vaaz kürsüsü gibi detaylar eklendi. Ayasofya Camii 1935 yılından beri müze olarak hizmet veriyor ve her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’un fethinden sonra şehirdeki ilk Osmanlı yönetim merkezi olmuştur. 300 yıl boyunca büyük imparatorluk buradan yönetilmiştir ve tüm görkemiyle
Topkapı Sarayı bugün hala ayaktadır. Saraydaki müzeyi gezdiğinizde kutsal emanetleri ve Kaşıkçı elması gibi çok sayıda tarihi paha biçilemez eseri de ziyaret edebilirsiniz.
İstanbulda gezilecek tarihi yerler denildiğinde, İstanbul’un
Beyazıt ilçesinde yer alan ve 550 yıllık tarihiyle dünya altın piyasasının merkezleri arasında bulunan Kapalı Çarşı, şehrin en eski çarşılarındandır. Burada hala dönemin kültürünü görebilir ve İstanbul’un kalbinde alışveriş yapabilirsiniz.
Bizans devrinde su ihtiyacını karşılamak için inşa edilen
Yerbatan Sarnıcı göz alıcı sütunları ve Medusa heykeliyle her yıl çok sayıda ziyaretçiyi misafir ediyor. Ayrıca çok sayıda sanatsal etkinliğin merkezi de olan sarnıç, bugün hala tüm görkemiyle ayaktadır..
Roma imparatoru Konstantin anısında MS 330’lu yıllarda İstanbul’un yedi tepesinden birine dikilen
Çemberlitaş sütunu zaman içinde bütün semte adını vermiştir. Bir dönem Bizans hükümdarlarının büstlerinin olduğu sütun, Haçlı Seferleri sırasında büyük hasar almıştır. Ancak günümüzde hala ayakta kalmayı başarmıştır.
İstanbul’un eşsiz manzarasını kalbinden izleyebileceğiniz
Galata Kulesi, şehrin simge yapılarından biridir. 528 yılında İstanbul Boğazı ve Haliç’e hakim konumuyla fener kulesi olarak yapılmış ve zamanla zindan olarak kullanılmıştır. Kuleye birlikte çıkan aşıkların mutlaka evlendiği rivayet edilir.
Fatih Sultan Mehmet’in şehri alması sırasında Karadeniz’den Bizans’a gelecek yardımlara engel olmak adına 3 ayda yapılmıştır. Boğazkesen Hisarı olarak da bilinir. Kulesi ve surlarıyla son derece görkemli olan
Rumeli Hisarı, Boğazın iki yakasının yaklaştığı bir noktada yer alır. Bir zamanlar açık hava etkinliklerine ev sahipliği yapan hisar bugün müze olarak hizmet veriyor. Haliç’i kapatan zincirin bir parçası bu müzede sergileniyor.
Yıldırım Beyazıt tarafından Boğaz girişlerini kontrol etmek adına yaptırılmıştır. 1395 yılında yapılan hisar, Anadolu Yakası’nın Karadeniz’e bakan en güzel manzaralarını ziyaretçilerine sunuyor.
Bir zamanlar şehirdeki haydutların atıldığı yer olarak bilinir. Bizans döneminde misafir kralları ağırlamak adına yapılan zindanlar, Fatih döneminde eklenen 3 kule ve surlarla askeri bir garnizon haline gelmiştir. Bugün ise ülkemizin ve İstanbul’un en büyük açık hava müzelerinden biri olarak hizmet vermektedir.
Eminönü’nden
Kadıköy’e vapurla geçenlerin kadrajına giren zarif ve ihtişamlı yapı Haydarpaşa Tren Garı, Anadolu’dan gelen trenlerin son durağıdır. 1908 yılında İstanbul- Bağdat Demiryolu hattının başlangıç durağı olarak yapıldı. Son yıllarda ise kitap fuarları gibi aktivitelere ev sahipliği yapar. Bir ara yangın geçiren yapı tadilattan sonra yeniden eski görkemine kavuşmuştur.
Sultan Abdülmecit tarafından boğaz kıyısında 1856 yılında inşa ettirilen saray Batı mimarisinden izler taşıyan haliyle
İstanbul’da gezilecek tarihi yerler sıralamasında İstanbul’un en önemli simgelerinden biridir. Ülkemizdeki en büyük saray olan Dolmabahçe Sarayı, Atatürk’ün son günlerini geçirdiği yerdir. Bu yüzden farklı bir öneme sahiptir. Beşiktaş’ta deniz kıyısında olan sarayda dönemin saray hayatının izlerini ve Atatürk’ün kaldığı bölümü ziyaret edebilirsiniz.
Prens Adaları’nın en büyüğü olan
Büyükada’da bulunan manastır, her yıl binlerce insanı misafir ediyor. 1751 yılında yapılan eski kilise ve daha sonra eklenen yapılarla Aya Yorgi Kilisesi, adanın en yüksek noktası Yücetepe’de yer alır.
Rum Ortodoks Patrikhanesi olarak da bilinen yapı Haliç kıyısındaki Balat’ta yer alır. 1602 yılında günümüzdeki yerine taşınan yapı 1800’lerde yapılan restorasyon sonucu bugünkü halini almıştır.
Son yıllarda eğitim vermiyor olsa da ihtişamıyla hala Heybeliada’nın gözde yapılarından biridir. genelde ziyarete açık olmayan okulda yaz aylarında zaman zaman etkinlikler ve özel konserler düzenlenir.
Şehrin görkemini ortaya koyan mimari yapılardan olan Kuleli Askeri Lisesi, Çengelköy kıyısından Boğazı gören yapıdır. Arkasında İstanbul'daki ikinci en büyük Türk bayrağı dalgalanır. Geceleri projektör yardımıyla aydınlatılarak Boğaz’ın her noktasından görülebilir. 1872’de açılan okul bugün eğitim vermemektedir.
Üsküdar-
Beşiktaş motoruyla karşıya geçenlerin görebileceği
Kız Kulesi çok sayıda efsaneye konu olmuştur.
İstanbulun tarihi yerleri arasında bulunan romantik yapı, 2000 yılında restore edilip restoran olarak hizmete açılmıştır. Üsküdar sahilden tekneyle 5 dakikada buraya ulaşabilirsiniz. Gezmek için restoranda yemek yemenize gerekyok. Sadece tekne geçiş ücretini ödeyerek yapıyı gezebilirsiniz. Ayrıca günümüzde evlilik tekliflerinin de bir numaralı adresidir.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan cami, Beyazıt sınırlarında bulunur. Büyük bir alan kurulu Süleymaniye Külliyesi içinde medrese, hazire, hastane, sıbyan mektebi, hamam, kütüphane, imaret ve dükkanlarla beraber camiyi de barındırır. Mimar Sinan, Kanuni ve Hürrem Sultan türbeleri de yapının sınırlarında bulunur. Camiyi böcek ve akrep istilasından koruyacak devekuşu yumurtası, Mimar Sinan tarafından uzun süre boş küplerle hesaplanan akustiği ve yağ kandillerinin isinden mürekkep üretilmesi gibi birçok esrarengizliği barındıran yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
İstanbul’un en ünlü camilerinden biri olan
Sultanahmet Camii 6 mimarisi ve içindeki İznik çinileriyle ülkemizin en çok bilinen yapıları arasındadır. Padişah 1. Ahmet tarafından Mimar Sedefkar Mehmet Ağa’ya yaptırılan cami, Ayasofya’nın tam karşısında bulunur. Klasik Osmanlı mimarisini yansıtan cami, bugün özellikle ramazan aylarında herkesin uğrak noktasıdır.
İstanbul'daki en önemli yapılardan olan Eyüpsultan Camii, Haliç’te bulunur. Peygamberimizin bayraktarlarından Ebu Eyyüp Ensari’nin 600’lü yıllarda şehri kuşattığı anda burada şehit düştüğü söylenir. Eyüp Sultan Türbesi’nin hemen yanına yapılan cami, Fatih Sultan Mehmet’in talimatıyla 1458 yılında yapılmıştır. Cami birçok Osmanlı padişahının kılış kuşanma törenine ev sahipliği yapmıştır. Kandillerde çok sayıda kişi tarafından ziyaret edilir.
Eminönü’nde deniz kıyısında yer alan Valide Sultan Camii 1597 yılında 3. Murat eşi Safiye Sultan emriyle yapılmaya başlamış ve 1665 yılında Turhan Hatice Sultan bağışlarıyla bitirilmiştir. 400 yıllık bir tarihi olan cami Süleymaniye ve
Sultanahmet’ten sonra yapıldığı için Yeni Cami olarak anılır. Pek fazla bilinmese de şehrin silüetini yansıtan en güzel mimari yapılardan biridir.