Dedegöl Dağları’nın batı yüzünden doğan
Köprüçay, uzun yolculuğu boyunca kimi zaman nazlı nazlı akarken, kimi zaman da raftingcilere soğuk terler döktürüyor. Bu benzersiz serüveni siz de tadın!
Küçük bir nehri andıran
Köprüçay, doğal güzellikleri ve kanyonlarıyla ünlendiği gibi, raftingcilerin en çok rağbet ettikleri akarsulardan da biri. Raftingin başlangıç noktası, Olukköprü’nün 100 metre altında. 8 veya 14 kişi alan botlarla yapılan bu yolculuğa başlamadan önce, bot rehberi yolculara raftingle ve suyun akışı ile ilgili bilgiler veriyor. Sonra kasklar takılıyor, kürekler kavranıyor ve yola çıkılıyor. Acemi raftingcilerin heyecanı başlangıçta sakin sakin akan suyla birlikte yatışsa da, parkurun ilerleyen bölümlerinde yeraltı sularıyla zenginleşen Köprüçay, konuklarının yüreklerini ağızlarına getiriyor. Suların içinde bir görünüp bir kaybolan bot, kıyıdan raftingi izleyenler için hoş bir gösteri yaratıyor.
Yine de, rafting sporu için kolay geçişler bunlar. Zorluk dereceleri 6’ya kadar değerlendirilen nehir sınıflandırmasında, Köprüçay, 2+ zorluk derecesi ile tanımlanıyor. Bu dereceler, dalga boyuna, sualtı ve suüstü engellerine, akış hızı ve devinimlere bakılarak saptanıyor.
Sulara uçmak...
Yeşil kılcal damarlar gibi uzanan kollarıyla dolanan
Köprüçay, geçtiği kanyonları ve üzerindeki köprülerden biri olan Olukköprü’yü selamlıyor. Akdeniz'e ulaşmadan önce, Roma döneminde “kendi adına” yaptırılan
Eurymedon Tapınağı’na, Aksu Çayı olarak serinlik veriyor. Yanı başına kurulmuş olan
Pednelissos,
Selge ve
Aspendos’un mermerlerinde yankısını bulan Köprüçay’ın önemli noktalarından biri, Beşkonak Köyü. Raftingcilerin üzerine çıkmadan edemedikleri
Büğrüm Köprü de bu köyün yakınında. Köprü üzerinden ya da yanındaki kayalıklardan kanyon ağzındaki sulara atlayan raftingciler bunu bir cesaret gösterisine dönüştürüyorlar. Onlar sulara düşüyor ama; Köprüçay, dört mevsim beslendiği pınarlar sayesinde su seviyesini düşürmüyor. Bu yüzden kürekler her zaman ele alınabilir.
Kürekler vurdukça...
Köprüçay’daki 14 kilometrelik
rafting parkuru, hiç mola verilmezse iki buçuk saatte alınabiliyor; ancak raftingciler, akarsuya karşı verdikleri mücadele kadar, birbirleriyle de su oyunları yapınca zaman uzuyor. Akıntı yönünde ilerlerken, nehrin tüm hünerini göstermek için sizi taşıdığını düşünürsünüz. On binlerce yıllık serüveni boyunca, sabrı öğreten bilgeliğini kayalara işlemiş. Kanyonların çarpıcı şekillerinden kayıp giderken, bot rehberiniz seslenir: “Yazın renkleri nehre düşünce, inanılmaz güzellikte görüntüler yaratır.” O bunu söylerken, başka bir botun yanınıza yaklaştığını fark etmezseniz, bu dikkatsizliğinizi küreklerini suya vurarak size “saldıran” raftingciler tarafından iyice ıslatılarak ödersiniz. “Su savaşçıları” gibi karşı “saldırı’ya geçip onları aynı akıbete uğratınca kahkahalar atıp, küreklerimizi birbirinize vurup bunu kutlarsınız! Bu oyunlar bir tarafa, yazın renklerinin
Köprüçay üzerinde nasıl ışık oyunları yarattığım görmenin tam zamanı!
Köprüçay Nerede, Nasıl Gidilir?
Köprüçay, Toros Dağlarından doğup
Antalya'nın Serik ilçesi yakınlarından geçerek Akdeniz'e dökülen bir ırmaktır. Rafting parkuruna ulaşmak için; Antalya merkezden
Serik yönüne doğru gelinmeli, Serik geçildikten sonra Taşağıl köyüne doğru sola saparak ve yaklaşık 50 km sonra
Köprüçay rafting alanına ulaşabilirsiniz.