Kalkan, en sıcak günlerde bile insanı boğmayan havası ve adeta denize akan coğrafyasıyla son yıllarda fazlasıyla popüler.
Özellikle İngilizler’in başı çektiği yoğun bir yabancı nüfusu bugün Kalkan'a yerleşmiş durumda. Tabii bu durum en çok arazi sahiplerine ve inşaatçılara yaramış görünüyor. Kalkan'ın sırtını yasladığı dağlara doğru yayılan kentin, neyse ki eski dokusunun bulunduğu bölüm korunabilmiş.
Eski bir Rum balıkçı köyü olan Kalkan’ın adı 1920’li yıllara kadar
Kalamaki imiş. O yıllardan geriye kalan kilise, bugün cami olarak kullanılıyor. Yine o yıllardan kalan cumbalı, begonvilli güzelim
taş evler ise restoran, pansiyon veya hediyelik eşya dükkanlarına dönüştürülmüş. Kalkan’ın ruhunu yansıtan bu sokaklar da sıralanan tarihi evler, adeta akarak kıyıda Akdeniz’in laciverti ile buluşuyorlar.
Kıyıya sıralanan restoranlar ise bu sokaklardakilerin devamı niteliğinde.
Kaş Kalkan’da o kadar çok restoran var ki buraya “Restoranlar Cumhuriyeti” demek yanlış olmaz. Ya da “Teras Kent” denilebilir. Kıyıya kadar olan eğimli bölgede bulunan her restoran ve pansiyonun mutlaka bir terası var.
Özellikle yemek yenecek mekanların çokluğu ve bu mekanlarda sunulan yemeklerin çeşitliliği Kalkan’ı lezzet konusunda bölgenin cazibe merkezi haline getirmiş. Kalkan’da yaşayanlar ve tatil için burada bulunanlarla birlikte, yakın çevredeki yerleşimlerden gelenlerde Kalkan’ın mekanlarını dolduruyorlar. Gün içinde neredeyse boş olan
Kalkan sokakları ve restoranları akşam saatlerinde yerini kalabalıklara bırakıyor. Mekanların bazıları lezzet konusunda o kadar ünlü olmuş ki önceden rezervasyon yapılmadığında yer bulmak güçleşiyor.
Eski bir Rum balıkçı köyü olan Kalkan'ın adı 1920’li yıllara kadar Kalamaki imiş.Kalkan'da nerede, ne yenir? (Lezzet mekanları)
Aubergine Restaurant, 2005 yılında Almanya'da yayınlanan Apa Guide kitabında Türkiye’nin Top 10 Restaurantı listesine girmiş. Türk mutfağının yanında dünya mutfağından da farklı tatlar sunan mekanın menüsünde mantar dolması, mozarella peynirli patlıcan, yufkalı somon fileto gibi yemekler var.
Zeki’s Restaurant, Kalkan’ın gözde mekanlarından bir diğeri. Beyaz boyalı tipik bir
Antalya Kalkan evi restorana dönüştürülmüş. Restorantın mönüsü, incir ve pırasa dolgulu tavuk gibi son derece ilginç tatlar içeriyor. Terasının yanında dünya kahvelerinin de burada bulunuyor olması mekanın artısı.
Korsan Restaurant,Kalkan'ın en eski mekanlarından. Humus, gül böreği gibi lezzetlerin yanında limon soslu fileto çipura, lahos şiş denenmeli. İyi servis ve kaliteli malzemeden yapılan yemekleri Korsan Restaurant’ı özellikle ingilizler’in en çok tercih ettiği mekan haline getirmiş.
Belgin’s Kitchen, restorana dönüştürülmüş eski bir zeytinyağı deposunda hizmet veriyor. Akşamları fasıl yapılan mekanda geleneksel Türk yemeklerini bulabilirsiniz. Ev yapımı mantı ve çiğ böreği, aynca güveçte köftesi nefis. Gün içinde hafif bir şeyler yemek isteyenler içinse Cafe Del Mar hizmete hazır. Çeşitli kahvelerin yanında nefis pasta ve kekleri burada tatma şansınız var.
Antik kentler
Kalkan’ın yakın çevresinde görülmeye değer pek çok yer bulunuyor. Özellikle,
Letoon,
Xhantos ve
Patara Antik Kentleri’nin yanında,
Patara Kumsalı mutlaka ziyaret edilmeli. Kalkan’da kiralanacak bir araçla üç antik kent bir gün içinde gezilebilir. Ayrıca taksiler gayet uygun fiyatlara söz konusu yerlere gidiyorlar.
Xanthos ve yakınındaki Letoon Antik Kentleri 1988 yılında
Dünya Mirası Listesine dahil edilmişler, İlkçağ’da Fethiye Antalya arasında büyük bir uygarlık kuran Likya Birliği’nin idari ve dini merkezi olan Xanthos, M.Ö. II. Yüzyılda birliğin başkenti olmuş. Pers saldırılarına karşı gösterdiği onurlu direnişle tarihe geçen Xanthos, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli yapılarla donatılmış. 12. yüzyılda yaşanan Arap akınları nedeniyle kent terk edilmiş.
Letoon ise kutsal bir merkez olarak Likya için önemliymiş. Bu nedenle kente adını veren Tanrıça Leto başta olmak üzere Apollon ve Artemis adına tapınaklar bulunuyor Letoon’da. Aynca her iki kentte bulunan Roma tiyatroları son derece sağlam durumdalar.
Patara Plajı
Patara, güneşin, ışığın ve aydınlığın tanrısı, müzik ve güzel sanatların koruyucusu Apollon’un doğum yeri olarak geçer mitolojik kaynaklarda. Patara’da, Apollon adına yapılan tapınaktan geriye pek bir şey kalmamış olsa da o dönemlerin en önemli kehanet merkezi burasıymış. Patara’daki kalıntıların en sağlam durumda olanı M.S. 1. yüzyıl sonlarında yapılmış olan Roma Zafer Takı. Ayrıca Bizans Bazilikası, Krinth düzeninde yapılmış olan tapınak Patara’da görülebilecek diğer yapılar. Sürekli plajdan gelen kumların istilasına uğrayan ve sonrasında bin bir zahmetle temizlenen
tiyatrosu oldukça sağlam durumda.
Patara Plajı, antik kentin yanı başında yaklaşık 12 kilometre boyunca kesintisiz olarak uzanıyor. Çöl kumunu andıran yapısı “altın kumsal” tanımlamasına son derece uyuyor. Kumsalın sadece antik kente yakın olan bölümünde bir tesis bulunuyor. Onun dışında kumsalın geri kalanı adeta ıssızlığın ortasında yaşıyor. Bu nedenle yanınıza gerekli ihtiyaçlarınızı alarak bu ıssız bölümlerde dilediğiniz gibi denize girmeniz mümkün. Ama güneşe karşı mutlaka önleminizi alın. Sürekli rüzgarlı olan kumsalda güneşin yaktığını fark etmiyorsunuz.
Kalkan Nerede, Nasıl Gidilir?
Antalya'nın
Kaş ilçesine bağlı bir mahalle olan Kalkan, Kaş'a 27, Antalya'ya ise 196 km'dir.
Muğla -
Fethiye - Antalya karayolu üzerinde bulunduğu için ulaşımı gayet kolaydır.
Kendi araçları ile Kalkan'a gelecekler, navigasyon cihazları ile aşağıdaki haritayı kullanarak Kalkan'a ulaşabilirler.