Depremler adaları yerinden oynatınca, kimi zaman geriye sulara gömülmüş kentler kalır. Bu batık kentlerin biri de, turkuaz renkli suların sarmaladığı Kekova adasındadır. Likya uygarlığının duvarları, Akdeniz’in içinden yitik bir masalın sözcükleri gibi size bakarlar.Likyalılar, Anadolu tarihini kurdukları kentlerle taçlandırdılar. Tlos, Xanthos, Patara, Pınara, Myra, Olympos, Arykanda, Sidyma gibi kentler yangınlardan, yağmalardan ve depremlerden geçip günümüze ulaştı. Sıçak iskelesindeki Aperlai, Üçağız’daki Theimussa ve Kaleköy’deki Simena aynı mahallenin çocukları gibi denize bakıyorlar.
Kekova adasında yapıların bir bölümü, depremlerin etkisiyle sulara gömülmüş. Bugün, “
Batık Kent” adıyla anılan bu kalıntılar, tarihle coğrafyanın iç içe geçtiği yeryüzü cennetlerinden biri. Batık Kent’i görmek için, Üçağız’dan ya da Kaleköy’den bir cam tekne kiralarsanız, su altındaki duvarları, merdivenleri, temelleri ve amforaları da görebilirsiniz. Kıyıya yanaşmanın ve dalmanın yasak olduğu Batık Kent’te düş gücünüzü biraz zorlarsanız adaların dalgalara anlattığı Likya söylencelerini duyacaksınız!
Kekova’nın tepesindeki kaleye tırmandığınızda, kalenin burçları arasından beyaz badanalı evleri, onbiray çiçeklerini ve adaları görebilirsiniz.Kekova Hakkında Uyarılar
- Batık Kent’i gezmek için dalgıç olmaya gerek yok dersek yalan olur! Ama en azından dibi cam pencereleri seyir teknelerinden biriyle yolculuk edin. Üçağız ve Kaleköy’den tekne kiralayabilirsiniz. Pazarlıkta yarar var!
- Seakayaking, haziran-ekim; arasında yapılıyor. Bir tür kano yolculuğu. Sudaki lahitin yanından geçip Batık Kent’in üzerinde gezinmek için ideal. Deniz mağaraları da programda...
- Kekova'ya gitmeden önce Likya uygarlığı hakkında kitaplar okuyun. Işık Ülkesi Likya (Yazarı ilhan Akşit, Akşit Yayınları) ve Eskiçağda Lykia Bölgesi (Yazan George E. Bean, Arion Yayınevi) önerilebilir.
- Demre’de Myra antik kentini, Noel Baba Kilisesi’ni gezmeyi unutmayın. Kaş çarşısı da sizi bekliyor. Soğuk suya girmekten korkmayanlar nisan ayında sezonu açabilirler. Mayonuzu ve havlunuzu unutmayın.
Kekova'da Konaklama
Üçağız ve Kaleköy’de konforlu otel aramayıp doğanın bir parçası olarak, bir Akdenizli gibi yaşayın! Ama Kaleköy’deki pansiyonların Üçağız’dakilere göre daha pahalı olduğunu söylemeliyiz. Nedeni de, Kaleköy’deki su yokluğu nedeniyle, işletmelerin taşıma su ile hizmet vermeleri. Konforlu otel isteyenler, Kaş’ta ya da Demre'de kalmalılar. Ama biz yine de Kekova'da kalın deriz.
Deniz Kenarındaki Güneş Bahçesi
Sümerler, Akdeniz kıyıları için, “Deniz kenarındaki güneş bahçesi” derlerdi. Akdeniz, ışıkla dans eden dalgaların denizi oldu hep. “Likya” sözcüğü de, “Işık ülkesi” anlamına geliyor. Likya uygarlığı, bugün
Dalaman Çayı’ndan Antalya’ya uzanarak
Fethiye, Kaş ve
Finike’yi de içine alan Teke Yarımadası’nda kurulmuştu.
Truva Savaşı’nda onların da yer aldıkları düşünülürse, M.Ö. 1200 yıllarında da Anadolu’daydılar. Tersane Koyu ve Kaleköy’e bakan kıyılarda yer alan Batık Kent’in kalıntıları arasında dalyan işliği ve havuzlar var.
Tarihçiler, Roma dönemi ve sonrasında burada yakalanan balıklardan tuzlama yapıldığını söylüyorlar. Bugün Batık Kent, Akdeniz’in içinde uyuyor. Sulara vurup kırılan gün ışığı, kentin duvarlarına ulaştığında eski bir dostu sever gibi denizin altındaki taşları okşuyor.
Antalya Kekova'ya gelen gezginlerin acaba kaçı bunun farkında?
Gizemli bir dünyanın bekçileri
Kekova’yı karaya bağlayan Üçağız köyü ismini, Yunanca Tristomo sözcüğünün Türkçe karşılığından alıyor. Doğusunda Theimussa antik kenti var. Denize açıldığınızda dizi dizi kaya mezarları sizi uğurluyor! Bu taş yapıtlar, kayaların ve makilerin arasında gizemli bir dünyanın bekçileri gibiler, iskelenin yanındaki mezar, bir özelliği ile diğerlerinden ayrılıyor. Üzerinde çıplak, genç bir adam figürü var. M.Ö. IV. yy.’a ait olan mezarın kitabesinde bir zamanlar içinde yatan ölünün adı yazılı: Kluwanimi... Bu da, diğerleri gibi, define avcıları tarafından talan edilmiş.
İskelenin keskiyle düzeltilmiş duvarları ve çökmüş bir yola açılan kapı kalıntısı, bir zamanlar burada yaşayanların ipuçlarını bize vermeye çalışıyorsa da, kent, tarihin içinde kapalı bir kutu gibi duruyor. Kentin başına gelenlerin en yakın tanığı olan Akdeniz ise, bu taş kutunun duvarlarını mavi mavi aşındırıyor.
Kekova Nerede, Nasıl Gidilir?
Antalya'nın Demre ilçesine bağlı Kaleköy ve üçağız mahallerleri karşısında bulunan bir ada olan Kekova'ya ulaşmak için havayolu ile
Antalya’ya gelebilir, oradan ya dolmuşlarla Demre aktarmalı Kekova’ya ya da en İyisi araç kiralayarak Üçağız’a gidebilirsiniz.
Dalaman Havaalanı’nı kullanacaklar, önce Kaş'a, sonra Kekova’ya ulaşacaklar. Dolmuşların virajlı yollarda sizi epeyce hırpalayacağını belirtelim.
Demre-Antalya Havaalanı arası 150 km, Kaş-Dalaman Havaalanı arası 160 km, Kaş-Üçağız köyü arası ise 35 km.
THY: 444 0 849
Onur Air: 444 66 87
Pegasus: 0850 250 0 737
Kendi araçları ile gelmek isteyenler, aşağıdaki haritayı kullanarak navigasyon cihazlarınız ile Kekova'ya ulaşabilirsiniz.