Şok Nedir? Şoka Giren Birine Nasıl Müdahale Edilir?
Şok, vücut hücrelerinin oksijence zengin kan dolaşımından yeterince faydalanamaması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Oksijen bütün hücrelere ulaşamaz. Susama ve mide bulantısı yaygın şikayetlerindendir. Doğada şok tedavisi oldukça sınırlıdır, aciliyetle tahliyesi yapılmalıdır.
Çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir; nörejeniksinirsel, ciddi alerjik, toksik- zehirlenme, septik- mikrop, omurilik yaralanması,
dehidratasyon ve dolaşım sistemine bağlı olarak şok ortaya çıkabilir. Kalp krizi sonucu kardiojenik şok, damarların genişlemesi sonucu vasküler şok, kan kaybı sonucu hipovolemik şok ortaya çıkabilir.
Sebebi ne olura olsun şok hastalarının belirti ve bulguları ortaktır:- Endişe, telaş ve huzursuzluk duygusu vardır.
- Nabız sayısı artar ve güçsüzleşir.
- Solunum sayısı artar ve yüzeyselleşir.
- Kan basıncı azalabilir.
- Terleme ve titreme oluşur.
- Deride solukluk oluşur.
- Susama ve mide bulantısı olur.
- Bilinç kaybı en yaygın oluşanlardır.
Şok Müdahalesi
Hastanın hava yolu açık tutulmalıdır. Eğer sebep biliniyorsa müdahale edilir. Kan kaybıyla oluşan şokun tedavisine birinci basamak kanamayı durdurmaktır. Tedaviyi sürdürürken bir yandan hasta sakinleştirilmelidir. İçgüdüsel olarak eylemsizlik gösteren ve tüm organları kalple yere paralel getirme eğiliminde olan beyne yardımcı olmak için hasta yere yatırılır. Isı kaybına engel olmak için altına mat serilmeli ve yalıtım sağlanmalıdır. Bacaklar ve kollar, kalp ve beyin hizasından yukarı kaldırılarak hayati organlara daha fazla kan gitmesi sağlanır. Hayati organlara çekilen ve adalelerde azalan kan, vücudun kendi kendine ısınmasını olanaksızlaştırdığından şoktaki kişi muhakkak surette bir uyku tulumu ile ısıtılmalıdır.
Özellikle soğuk ortamlarda aynı tuluma sıcak ikinci bir kişinin girmesi yararlı olur. Uzun tahliye süresince dehidratasyonu önlemek için hastaya kendi içebiliyorsa küçük yudumlar halinde soğuk su verilebilir.
Şekil 1 - Şoka giren birine müdahale