Fotoğraf: foursquare.com Akbaba Sultan ya da Ak Mehmed Efendi. O da İstanbul'un fethi sırasında Buhara'dan kalkıp gelen Hak dostlarından, yani nime'l-ceyşten.
29 Mayıs 1453 tarihinde fetih gerçekleşince, Akşemseddin Bolu'ya bağlı Göynük kasabasına dönüyor. Akbaba Sultan da talebeleri ile birlikte bugün halen uzak İstanbul sayılan Beykoz'dan da öteye giderek; dergahını kuruyor. Sonraları III. Murad zamanında, yani 16. yüzyılın sonlarında buraya
Topkapı Sarayı hareminin nüfuzlu kethüdası Canfeda Hatun tarafından bir de cami yaptırılıyor.
Burada Canfeda Hatun'a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. III. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan'ın cariyelerinden olan Canfeda Hatun, zamanla Valide Sultan'ın sağ kolu olur. Öyle ki Nurbanu Sultan, vefat edeceği an, oğlu Sultan Murad'a Canfeda Hatun'a her türlü güvenmesi gerektiğini söyler. Canfeda Hatun'un İstanbul ve çevresinde çeşitli hayır eserleri bulunuyor.
Fotoğraf: foursquare.com Karagümrük semtinde Çukurbostan yakınında harap durumdaki bir mescidi ihya ederek cami haline getirir. Ayrıca Saraçhane yakınında bir sebil yaptırır, karşısındaki bir mescidi de tamir ettirir. "Sahib-i sebil ruhuna içip de Fatiha" mısraı ile tarih düşürülen bu sebil ile mescid için iki milyon akçe sarf ettiği kaydediliyor.
Mehmet İpşirli'nin verdiği bilgilere göre, dirayetli bir insan olan, aynı zamanda dindarlığı ile de tanınan Canfeda Hatun zaman zaman sahip olduğu nüfuz ve iktidardan faydalanmış ve pek çok hadisede rol oynamıştır. Ancak bazı eserlerde onun Valide Nurbanu ve Safiye sultanların rüşvet ve hediye aracı olduğundan söz edilmesi ağır bir ithamdır.
Nitekim devrinin bütün devlet erkanını çeşitli vesilelerle ağır bir dille tenkit eden Gelibolulu Ali, Canfeda Hatun'dan büyük bir sitayişle bahsetmektedir.
İşte, Akbaba Sultan'ın ağaçlıklar arasındaki türbesine geldiğinizde Osmanlının bitmeyen hikayelerini dinleyeceksiniz. Bu küçük alan sizi 1453'ten, imparatorluğun 16. asrının ortalarına kadar getirecek.
HURDA TEFERRUAT/MERAKLISINA
- Fetih zamanlarında Sultan 2. Mehmet, Konstantinopolis'in bir türlü düşmemesi sebebiyle hayli sıkıntılı günler geçiriyordu. Bir akşam rüyasında iki zat gelip sultana kentin yakında düşeceğini müjdeler. Bunlardan biri Ak Mehmed yani Akbaba Sultan, diğeri de Akşemseddin'dir.
Akbaba Sultan Türbesi Nerede, Nasıl Gidilir?
Fotoğraf: foursquare.com Akbaba türbesi, Beykoz'a yedi km. uzaklıkta bulunuyor. Buraya arabasız ulaşım zor. FSM Köprüsünden sonra ilk çıkış olan Kavacık sapağından girin ve
Beykoz istikametine devam edin. Karşınıza Tokatköy tabelası çıkacak, hemen solunuzda Akbaba türbesi yer alıyor. Bir başka tarif de şöyle: Yuşa Aleyhisselam'ın kabrini ziyaret ettikten sonra, Anadolu Kavağı'na inin. Ardından
Yoros Kalesi'ne çıkın. Kaleden sonra çevre yolu tabelasını takip edin. Yolun sağ tarafında Hazret'in türbesini göreceksiniz.