Yapılan araştırmalar, en eski tarihin M.Ö 700’lere dayandığını ortaya koyuyor ve bu da köklü bir geçmişi bizimle buluşturuyor. Traklar, bölgeye yerleşen ilk medeniyet olarak biliniyor ve savaşçı kimliği ile tanınan bu topluluğun,
Beykoz’un gelişiminde de büyük pay sahibi olduğu söyleniyor. Şimdi dilerseniz ilçenin tarihine daha detaylı bir şekilde göz atalım.
Beykoz Tarihi
Traklar’ın bölgeye gelmesi ile birlikte bölgenin adı Amikos olarak belirlenmiştir bunun nedeni ise dönemin Kralının Amikos olmasıdır. Bebrik Devleti de bu bölgede kurulan ilk medeniyet olarak biliniyor. Britanyalıların saldırısı neticesinde medeniyet varlığını yitiriyor ve bölge Britanyalıların eline geçiyor. Britanyalılar dönemi en uzun dönemlerden bir tanesi ve tam 9 Kral’ın bu bölgede hüküm sürdüğü ifade ediliyor.
Son Kral’ın ölüm döşeğinde bu bölgeyi Roma İmparatorluğuna devrettiği söyleniyor ve Roma İmparatorluğu döneminde bugünkü Beykoz’un önemli bir merkeze dönüştürüldüğünü de ifade etmekte fayda var. Tarihi geçmişi ile dikkatleri üzerine çeken Beykoz, an itibarıyla da İstanbul’un en önemli ilçelerinden bir tanesi olmayı başarıyor ve çok sayıda keşfedilecek noktayı da bizimle buluşturuyor. Bu güzel ilçemizin tarihini de öğrendikten sonra makalemizin geri kalan kısmında
Beykoz’da gezilecek yerler listemizi inceleyelim.
Beykoz Korusu
İstanbul Boğazının hemen yanında yer alan
Beykoz Korusu, birçokları tarafından Abraham Paşa Korusu olarak da bilinmektedir. Yeşilin en ilgi çekici tonlarına ulaşabileceğiniz bu nokta, İstanbul’un yoğun nüfusundan uzaklaşıp kafa dinlemek isteyen herkese ev sahipliği yapıyor. Piknik alanı, çocuk parkı ve kafe gibi oluşumları da bünyesinde barındıran Koru, özellikle hafta sonu çok daha ilgi çekici bir hal alıyor.
Isıtma Koleksiyonu Müzesi
2.000’den fazla tarihi esere ev sahipliği yapan ziyarete açık müzelerden bir tanesidir. Eski zamanlarda çok fazla kullanılan şamdan, kandil ve şofben gibi ürünleri de bu müzede görebilirsiniz. Isınma ve aydınlatma araçlarından oluşan özel bir konsepte sahip ve yerli ziyaretçiler ile birlikte yabancı ziyaretçilere de ev sahipliği yapmaktadır.
Beykoz Kasrı
Beykoz Kasrı, inşa edildiği dönemde öncelikli olarak misafir kabul etme ve ağırlama yeri olarak kullanılmış, sonrasında ise kimsesizler yurdu olarak hizmet vermiştir. Cumartesi günleri dışında sizler de Kasrı ziyaret etme fırsatına sahipsiniz. Müze kartınız varsa ücret ödemenize gerek yok, kart sahibi değilseniz eğer 5 lira ödeyerek Kasrı gezebiliyorsunuz. Osmanlının mimari konusunda Batı’yı örnek aldığı yıllarda inşa edilmiş ve ihtişamlı görüntüsü ile de dikkatleri üzerine çekmektedir.
İshak ağa Çeşmesi
Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait eserlerden bir tanesi olan
İshak ağa Çeşmesi, restorasyon çalışmaları ile birlikte günümüzdeki görüntüsüne kavuşmuştur. Beykoz için sembol değeri taşıyan önemli eserlerden bir tanesi olduğunu da belirtmek gerekiyor.
Yuşa Tepesi
Çamlıca tepesinden sonra en büyük tepe olarak bilinen
Yuşa Tepesi, barındırdığı türbe ile anılıyor ve ismini de bu türbeden almıştır. 17 metre uzunluğa sahip olan kabir, ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Ziyaret sonrası boğaz manzarasını izleyip nefes alma fırsatı da bulabiliyorsunuz.
Beykoz Nerede, Nasıl Gidilir?
İstanbul'a bağlı semtlerden bir tanesi olan
Beykoz,
Anadolu Yakasında yer almaktadır. İstanbul şehir merkezi ve farklı semtlerden Beykoz'a ulaşmak çok kolay ve
Kadıköy,
Üsküdar rıhtımından hareket eden dolmuşları ya da minibüsleri de kullanabilirsiniz. Çatalca
Kocaeli bölümünün Kocaeli Yarımadası batı bölgesinde konumlanmış olan ilçe, Riva Deresi, İstanbul Boğazı, Karadeniz ve
Ümraniye ile çevrelenmiştir. Çok sayıda ulaşım alternatifi ile birlikte kısa sürede ilçeye seyahat etmek mümkün.