İstanbul ilimizin zengin tarihi mirasları arasında en çok göze çarpan mekanlardan biri de
Yerebatan Sarnıcı. Ayrıca bu görkemli yapı İstanbul’da bulunan en büyük kapalı sarnıç olma özelliğini taşıyor. Sarnıç bir zamanlar, Bizans dönemlerinde Stoa Bazilikası altında yer aldığından Bazilika Sarnıcı olarak da anılmış.
Yerebatan Sarnıcı Tarihi
Yerebatan Sarnıcı, Bizans İmparatoru Justinianus’un emriyle 532 yılında büyük sarayın su ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla inşasına başlanan ve yaklaşık 10 yıl sonunda yani 542 yılında yapımı tamamlanmış bir başyapıttır. Bu görkemli sarnıcın genişliği 70 metre uzunluğu ise 140 metreyi buluyor. Kapladığı alan itibarıyla da İstanbul’un en büyük sarnıcı unvanına sahip olan Yerebatan sarnıcı müze olarak kullanılmasının dışında, düzenlenen ulusal veya uluslararası pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.
Sarnıç içerisine inmek için 52 basamaktan oluşan taş yapılı bir merdiven bulunuyor. Daha iç mekana adımınızı atar atmaz insanı etkisi altına alan Yerebatan Sarnıcı’nın, heybetiyle sizi de büyüleyeceğinden eminiz. Merdivenden inip alana baktığınızda ise 9 metre yüksekliğinde tam 336 adet granit sütun ile içeriden desteklenmiş olduğunu görüyorsunuz. Birbirleri ile arasında 4,8 metre mesafe bulunan bu sütunlar 12 sıradan oluşuyor ve her sırada 28 adet sütun bulunuyor. Su içerisinde yükselen bu kadar çok sütunu gördüğünüzde, adeta iri gövdeli yığınla ağaçtan oluşmuş bir ormanda gibi hissediyorsunuz kendinizi.
İçeride bulunan tavan kısmının ağırlığı haç biçimi verilmiş tonozlar ve kemerler aracılığı ile granit sütunlara bindirilmiş durumda. Farklı eski yapılardan ve çeşitli mermerlerden toparlandığı çok belli olan bu sütunların büyük bir çoğunluğu tek parçadan oluşuyor. Ayrıca sarnıç duvarları zamanın şartları düşünülecek olursa imkansızı zorlayarak oluşturulmuş ve halen su geçirmeyen bir özelliğe sahip. Ayrıca yaklaşık 10 dönümlük bir alana kurulmuş olan bu yapı, içerisinde 100 bin ton suyu depolayabilecek kapasitede bulunuyor.
Yerebatan Sarnıcı’nın yapımında 7 bin kölenin çalıştığı söylenmekte. Sarnıcın suyu ise önce, Bizans İmparatoru Valens emriyle 368 yapılmış olan Bozdoğan (Valens) Kemeri’ne, sonra da İmparator Justinianus tarafından henüz bilinmeyen bir tarihte yaptırılmış olan Mağlova Kemeri’ne ulaşıyormuş. Bu kemerler yardımıyla yerleşim merkezine 19 kilometre uzaklıkta bulunan Eğrikap su dağıtım merkezinden de kent merkezine ulaştırılırmış.
Bu tür yapıları gördükçe anlıyoruz ki, İstanbul hem antik dönemlerde hem de günümüzde gerçekten de dünyanın merkezinde yer alıyormuş.
Yerebatan Sarnıcı Ziyaret Saatleri Ne Zaman?
Ayasofya Camii’nin güney batı yakasında yer alan Yerebatan Sarnıcı, haftanın tüm günlerinde ziyaretçilerini ağırlamakta. Herhangi bir gün, sabah saat 10.00 dan akşam 18.00 e kadar olan zaman aralığında bu mekanı ziyaret edebilirsiniz. Sadece dini bayramlara özgü olarak açılış saatinin 13.00 olduğunu da belirtmekte fayda var.
Yerebatan Sarnıcı Giriş Ücreti Ne Kadar?
Yerebatan Sarnıcı giriş ücretleri ise öğrenci ve öğretmen olan misafirlere 5 TL, diğer yerli misafirlere 10 TL ve yabancı misafirlere ise 20 TL şeklinde belirlenmiş durumda.
Yerebatan Sarnıcı Nerede, Nasıl Gidilir?
Açık adresi; Alemdar Mahallesi Yerebatan Caddesi No:1/3 - Sultanahmet olan Yerebatan Sarnıcı’nın, Pratik adresi ise İstanbul’un kalbi olarak kabul edilen Sultanahmet bölgesi içerisinde, Ayasofya Müzesi’nin hemen yanında olarak tarif edilebilir.
Tramvayı tercih eden ziyaretçiler, Sultanahmet durağında inebilir ve 3 dakika kadar kısa süreli bir yürüyüş sonunda mekana ulaşabilirler.
Anadolu yakasından gelecek ziyaretçiler ise
Kadıköy iskelesinden vapur ile Kabataş’a gelebilir ve buradan tramvaya binebilirler.
Marmaray hattını tercih edecek olan ziyaretçilerin ise Sirkeci durağında inerek Vilayet çıkışı istikametinden ilk olarak İstanbul Valiliği’ne, sonra da 7 dakika kadar sürecek bir yürüyüş ile de
Yerebatan Sarnıcı’na ulaşabileceklerini belirtmiş olalım.