Muğla'nın 13 ilçesinden biri olan Fethiye, aynı zamanda Türkiye'nin en gözde tatil yerlerinden biri. Ormanlarla çevrili doğası, masmavi denizi ile Fethiye; Işıklar ülkesi
Likya, tarihi sit alanı olan
Faralya, Tarihi Roma kalıntıları, 80’den fazla kelebek türünün bulunduğu
Kelebekler Vadisi, el değmeden günümüze ulaşmış dünya harikası
Saklıkenti ve tabiat parkı
Ölüdeniz’i ile tam bir doğa harikası.
Fethiye Tarihi
MÖ. 3000'li yıllarda Doğu Yunanistan ile Batı Anadolu kıyılarının karşılıklı göçlere sahne olduğu bilinmektedir. Kent MÖ 6. yüzyılda Pers egemenliğine girmiştir. MÖ 5. yüzyılda Atina'nın önderliğindeki Attika-Delos Deniz Birliği'ne katılan kent, MÖ. 362'de ise Likya'ya bağlanmıştır. Daha sonra Karia, Makedonya Krallığı ve Seleukos egemenliklerine giren kent, MÖ. 3. yüzyılda Mısır'daki Lagos Hanedanlığı'na bağlanmıştır.
MÖ 188'de
Bergama Krallığı’na katılan yerleşme, krallığın Roma'ya bağlanmasından sonra, bir süre bağımsızlığını koruyabilmiştir. Antik dönemde, kahinlerinin çokluğundan ötürü “
Kahinler Kenti” olarak ünlenen
Telmessos, daha sonra Roma ve Doğu Roma (Bizans) yönetimlerine girmiştir. 8. yüzyılda Doğu Roma imparatoru II. Anastasios (713 - 715) adına Anastasiopolis, 9. yüzyılı izleyen dönemde ise Makri adıyla anılan kent, 1284'de Menteşeoğulları, 1424'de ise Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Kentin bugünkü adı olan Fethiye, 1914'de şehit olan pilot Fethi Bey'den ileri gelmektedir.
Bugünkü Fethiye'nin Belen yöresinde bulunan Antik Telmessos (Telmissos) Kentinin yerinde kurulduğu sanılmaktadır. Kentin kuruluşu hakkında fazla bir bilgi olmadığı için, bu kuruluş efsanelere dayandırılmaktadır. Bunlardan birine göre, Apollon Finike Kralı Agenor'un kızına aşık olmuş ve kızla evlenen Apollon'un Telmessos adında bir oğlu olmuş. Kurduğu kente de oğlunun adını vermiştir.Antik Telmessos'dan günümüze çok az şey ulaşabilmiştir. Kentin doğusundaki tepelere oyulmuş kaya mezarları bunların başlıcalarıdır. Özellikle MÖ. 350'de yapıldığı anlaşılan
Amnytas mezarının, iki sütunu ve alınlığıyla görkemli bir görünüşü vardır. Hükümet binası yanında bulunan mezar anıtı ise, MÖ 4. yüzyıl
Likya mezarlarının tipik örneklerindendir.
Yazımızın devamında ülkemizin en güzel tatil beldelerinden birisi olan bu muhteşem ilçemiz
Fethiye’de gezilecek yerler listemizi inceleyelim.
Fethiye Arkeoloji Müzesi
1965'de kurulan müzede; Telmessos'ta yapılan kazı çalışmaları sonucu elde edilen çeşitli eserler, Tlos'dan getirilen anıt mezar parçaları, mezar ve adak stelleri, sütun kaide ve başlıkları, Likya, Roma ve Doğu Roma (Bizans) dönemlerine ait vazo ve heykelcikler ile çeşitli dönemlerden sikke koleksiyonları, Knidos tipi mermer Afrodit heykelcikleri, Roma imparatoru Hadrianus’a (MS 117 -138) ait olduğu sanılan bir büst sergilenmektedir.
Arsada Antik Kenti
Seydikemer ilçesinin güneyindeki Arsaköy'de, Erken Helenistik döneme ait olduğu sanılan bir kale kalıntısı vardır. Köy içinde ve çevresinde, ev tipi Likya mezarları bulunmaktadır.
Araksa Antik Kenti
Yeşilüzümlü’nün kuzeydoğusunda, Seydikemer'e 30 km uzaklıktaki Ören Mahallesindedir. Bu Likya yerleşmesinden günümüze büyük bir yapı kalıntısı ile bir lahit kapağı ulaşmıştır. Köyün 1,5 km batısında
Likya kaya mezarları vardır.
Daedala (Daedalus)
Fethiye-Muğla karayolundaki İnlice Mahallesi yakınlarındadır. Kaya basamaklar, üstü sıvalı dairesel bir sarnıç, büyük bir kaleye ait olduğu anlaşılan surlar, günümüze ulaşan başlıca kalıntılardır. Yandan yontma taş duvarlarla çevrili akropolün batısında kaya mezarları görülür. Küçük bir tepeye oyulmuş mezar kalıntısı, Dor üslubu ile dikkati çeker.
Kadyanda Antik Kenti
Fethiye'den 33 km uzaklıktaki Yeşilüzümlü'nün yakınındadır. Yapılan araştırmalarda, MÖ 5. yüzyıla kadar uzanan yerleşim izleri saptanmıştır.
Karymlesos (Karymlessus - Carmasus)
Fethiye'ye 7 km uzaklıktaki Kayaköy’dedir. Denize uzanan bir vadi içindeki antik kentten günümüze ulaşan yapı yoktur.
Sidyma (Dodurga Asarı)
Eşen Mahallesi'nin güney batısındaki Dodurga köyü yakınındaki antik Lykia yerleşmesi. Kentin, Roma döneminde önem kazandığı bilinmektedir. Akropolis
, agora
, tiyatro. Roma dönemine tarihlenen nekropolisve Doğu Roma (Bizans) kalesinden günümüze fazla bir şey ulaşmamıştır.
Kayaköy
Kurtuluş Savaşı öncesinin bu önemli yerleşmesi, Fethiye'nin 7 km güneybatısındadır. 3.500 konutlu bir Rum köyü iken, savaş sonrasında yaşanan göçle birlikte boşaltılmıştır. Balkanlardan gelen ve buraya yerleştirilen Türkler, kenti değil de ovayı tercih edince bakımsız kalmıştır.
Çarşı Caddesinden Kayaköy'e giden yolun yakınındaki kalıntıların, Telmessos'daki Apollon Tapınağına ait olduğu sanılmaktadır. Kentin arkasındaki tepede St. John Şövalyelerinden kalan kale kalıntıları bulunmaktadır.Ölüdeniz
Fethiye ilçe merkezinin güneyinde ve Belceğiz Körfezi'nin kuzey kıyısındaki koy. Ölüdeniz, Türkiye'nin bilinen en küçük koylarından biridir. Benzerine ender rastlanan bu büyüleyici doğa köşesi, hareketsiz denizi, deniz ürünleri ve kumuyla ilgi çeker. Ölüdeniz'i çevreleyen kumsalın çevresinde yer yer defne, mersin gibi Akdeniz iklimine özgü bodur bitkiler vardır. Kumsalın seçilmiş yerlerine, ziyaretçilerin gereksinimlerini karşılamak üzere büfe, kafeterya, soyunma-giyinme odaları, açık duşlar yerleştirilmiş durumdadır. Ayrıca kumsalın kuzey kıyısında yazlık evler, lokanta ve moteller vardır. Dipten kaynayan soğuk su kaynaklarıyla da beslenen Ölüdeniz, kimi kesimlerde soğuktur. Kirlenmeye karşı önlem olarak, kumsaldaki denetimler şıklaştırılırken, yatların Ölüdeniz'e girmesi de yasaklanmıştır.
Fethiye'nin Babadağ’ında yamaç paraşütü açabilir ve 1.975 metreden Ölüdeniz'i hatta hava açıksa Rodos'u bile seyredebilirsiniz. Yamaç paraşütü organizasyonu yapan acenteleri, Ölüdeniz sahilinde bulabilirsiniz. Ancak önceden rezervasyon yaptırmanız gerekebilir.Kelebekler Vadisi
Kelebekler Vadisi, yeryüzünde doğa tarafından özenle şekillendirilmiş az sayıda ki eşsiz cennetlerden biridir. Muğla, Fethiye ilçesine bağlı Ölüdeniz sınırları içinde yer alan vadi, 80 farklı kelebek türüne ev sahipliği yapmaktadır. Vadinin içerisine, Faralya köyünde kaynağı bulunan bir şelale dökülmektedir ve bu şelale vadi içinden geçerek, Akdeniz'e ulaşır.
Bu eşsiz yer hakkında daha ayrıntılı bilgi için "
Kelebekler Vadisi" isimli konumuzu ziyaret ediniz.
Kabak Koyu
Kabak Koyu, yaklaşık bin metrelik yüksek yamaçlarla çevrili kanyon biçiminde bir vadi olması özelliğiyle nadir rastlanan bir jeolojik yapıya sahip. El değmemiş bu vadi, buzul çağından etkilenmeden günümüze kadar gelebildiği için benzersiz bir bitki örtüsüne sahip. Küçük çakıllı bir plaja sahip olan vadide, denizin ne kadar keyifli olduğundan bahsetmek, ne kadar yazarsam yazayım, beyhude bir çaba olarak kalacaktır.
Gezginlerin gizemli yeri hakkında daha ayrıntılı bilgi için "
Kabak Koyu Tanıtımı" isimli konumuzu ziyaret ediniz.
Saklıkent Kanyonu
Antalya ile Muğla illeri arasında sınır oluşturan Eşen Çayı, Türkiye'nin debisi en yüksek akarsularındandır. Doğal yapısıyla ilgi çeken bakir topraklardan akar. Doğudan Akdağ'ın kaynak sularını getiren Karaçay, Arsaköy ve Kayadibi köylerinin önündeki ovada büyük ve görkemli bir kanyonda, yaz kış değişmeyen bir gürlükte akarak Eşen Çayı ile birleşir, işte Karaçay'ın açtığı bu dik kanyona, halkımız bir cazibe katmak için
Saklıkentadını vermiştir. Turizmin birdenbire patlamasıyla bu isim giderek yaygınlaşmış ve kanyonun gerçek adının yerini almıştır. Karaçay'ın bu kanyondan saniyede 5 metreküpün üstünde bir debi ile ovaya akışı gerçekten büyüleyicidir. Kanyonun yamaçlarına askı yöntemiyle yapılan ahşap yol, doğal manzaraya bir güzellik katmakta, kaynağa 200-300 metre mesafede turistlere hizmet veren bir tesisin bulunması ise yöreyi cazip hâle getirmektedir. Fethiye'den, Kaş'tan, Kalkan'dan kalkan minibüslerle Kemer Köprüsü'nden geçerek sola sapıp, Saklıkent'e ulaşmak mümkündür.
Fethiye Kıyıları ve Adalar
Yat turizmine elverişli bu kıyılar, Göcek Limanı'ndan körfezin kuzeydoğusundaki Fethiye Limanı'na ulaşır, iki liman arasında
Göcek,
Katrancık ve
Kızıl Adalar bulunur. Fethiye Limanı, çam ağaçlarıyla kaplı görkemli bir yarımada ve Fethiye (
Şövalye) Adası ile korunmaktadır.
Güneye doğru inildiğinde, iblis Burnu doğusunda, Belceğiz yöresinden, ölüdeniz koyuna ulaşılır. Bu küçük koy, doğal güzellikleriyle Akdeniz'in en dikkate değer yerlerindendir. Bir tuzlu su gölü görünümündeki koy, çam ağaçlarıyla kaplı dağlarla çevrilidir. Koyun girişindeki doğal beyaz kumlar, denize benzersiz bir turkuaz mavisi rengi verir. Kirlenmeyi önlemek için yazın yatlara kapalı tutulan koyun çevresinde modern turistik tesisler bulunmaktadır.
İblis Burnu ile Ölüdeniz arasında bulunan
Karacaören Adası ile
Gemiler Adası'nda, Orta Çağ'dan kalma yapı kalıntılarına rastlanır. Ölüdeniz'den Kötü Burun'a kadar kıyılar iğne yapraklı ormanlarla kaplıdır. Güneye doğru inildiğinde, Zeytin Burnu ile ince Burun arasında, Eşen Çayı'nın denize döküldüğü bölgenin iki yanında uzun,
doğal kumsallar yer alır.
Yediburun'a gelindiğinde, kıyı boyunca uzanan sık ormanlar seyrekleşir. Birçok küçük burunla dantellenen kıyılar, güneyde Kaş kıyılarıyla tamamlanır. Bu kıyı ve adalar dışında, balığı ve plajlarıyla ünlü
Belceğiz Körfezi'ndeki aynı adlı dinlenme yeri, kente 6 km uzaklıkta yer alan Çalış Burnu ile 18 km uzaklıktaki doğal güzellikleri ve kumsalıyla ilgi gören
Katrancı dinlenme yerleri vardır.
Fethiye Körfezinin kuzey ucundaki Göcek Limanından başlayarak koylar, burunlar ve adalarla oya gibi işlenmiş Fethiye kıyıları, Batı-Doğu doğrultusunda, Kaş yönüne uzanır. Akdeniz’in doğal kumsallar ve ormanlarla kucaklaştığı bu kıyılar, zengin bir tarihsel mirasın olağanüstü görüntülerini de sergiler.Fethiye Nerede, Nasıl Gidilir?
Muğla il merkezinin güneydoğusunda, kendi adını taşıyan körfezin doğu kıyısında kurulu, Muğla'ya bağlı ilçe merkezi, yerleşme olan Fethiye’ye ulaşmak için
Antalya yönünden gelecek olanlar Antalya-Muğla karayolu (D400) üzerinden araçla yaklaşık 2 saatlik yolculuk ile Fethiye’ye ulaşabilirsiniz. Antalya yönünden Fethiye yaklaşık olarak 195 kilometredir.
İzmir yönünden gelecekler için ise
Aydın ve Muğla il merkezlerini geçtikten sonra Antalya istikametine doğru
Köyceğiz ilçe merkezini geçtikten yaklaşık 50 dakika (64 km) sonra Fethiye’ye ulaşabilirsiniz.