Yazın en sıcak günlerinde bile insanı soğuktan titreten Nemrut Dağının zirvesinde gizemini hala koruyan bir kral mezarıyla onu örten yapay bir tepe, dev heykeller, kabartmalar, Kommagene’yle tapınağın kurallarını anlatan uzun yazıtlar ve dünyanın en eski horoskopu bulunuyor. Güneşin en iyi doğup battığı yer olduğu kabul edilen ve insanı şaşkınlık içinde bırakan heykelleri görebilmek için her yıl yüz binden fazla insan
Nemrut Dağı’na çıkıyor.
Dünyanın sekizinci harikası olarak görülen
Nemrut Dağı’ndaki tapınağı inşa etmek için 2100 metre yüksekliğindeki dağın zirvesi yontulmuş, ana kayaya oyulan mezar odasının üstünde de 50 metre yüksekliğinde ve 150 metre çapında koni biçiminde bir tümülüs oluşturulmuş. Zirvenin dört bir yanında teraslar yapılmış ancak Güney terası kaydığı için yok olmuş.
Kendisini Tanrı olarak gören Kral 1. Antiochos, Batı ve Doğu teraslarına kendi heykeliyle birlikte ülkesinin ve kendisinin koruyucu tanrılarını betimleyen yaklaşık 9 metre yüksekliğinde heykeller diktirmiş. Tahta oturur durumda dikilen heykellerin çoğunun başları koparak terasa yuvarlanmış. Altı ton ağırlığındaki heykellerin bir hayli uzaktan dağın zirvesine taşındığı sanılıyor. Bu taşların zirveye nasıl taşındığı gerçekten bir muamma.
Nemrut Heykelleri
Batı ve Doğu teraslarına tümülüse arkası dönük şekilde konulmuş heykeller soldan sağa şöyle sıralanıyor: Kral Antiochos (Theos); Tanrıça Fortuna (Kommagene) Baş Tanrı Zeus (Oromasdes); Güneş Tanrısı Apollon (Mithras-Helios-Hermes), kuvvet ve kudret Tanrısı Herakles (Ares-Artagnes). Tanrıların iki yanında koruyucu olarak kartal ve aslan heykelleri var. Antiochos, Tanrı heykellerinin yüzünü hem doğuya ve hem batıya çevirmiş, tanrıların adlarını Yunan ve Pers diliyle yazdırmış. Tanrı heykellerinin arka yüzlerinde Antiochos’un ağzından yazılmış uzun yazıtlar bulunuyor.
Dünyanın En Eski Horoskopu
Doğu terasına kayalara oyulmuş merdivenlerle çıkılıyor. Tanrı heykellerinin karşısındaki basamaklı platform ise Pers ateş sunağı. Tanrı heykellerinin yanında Kral Antiochos Darius, Büyük İskender gibi Pers ve Yunan atalarını simgeleyen taş levhalar var.
Nemrut Dağı’nın en kutsal yeri olarak kabul edilen Batı terasındaki törenlere yalnızca soylular katılabiliyormuş. Batı terasında Doğu terasından farklı olarak dördünde Kral Antiochos'un Kommagene, Zeus, Apollon ve Herakles ile selamlaşmasını betimleyen birinde de bir aslanın olduğu beş kabartma bulunuyor.
Dünyanın en eski horoskopu olarak bilinen aslan kabartmasının boynunda bir hilal, gövdesinde 19, üstünde de 3 yıldız var. Büyük yıldızların üstündeki Yunanca yazıtlardan Mars, Merkür ve Jüpiter oldukları anlaşılıyor. Gezegenlerin dizilişini bazı araştırmacılar MÖ 14 Temmuz 109 gününe, bazı araştırmacılar 7 Temmuz 62 gününe tarihliyor. Bunlardan ilki Kral Mithridates’in taç giydiği güne, İkincisi ise Nemrut Dağındaki tapınağın inşaatına başlandığı güne ait olduğu sanılıyor. Batı ve doğu teraslarını birbirine bağlayan Kuzey terasında da 180 metre uzunluğunda tören yolu ve çoğu kırılmış 57 stel var.
Nemrut Dağı’ndaki heykelleri 1881 yılında Alman Mühendis Kari Sester keşfetmiş. Ardından Osman Hamdi Bey ilk arkeolojik kazıları yapmış. O günden bugüne dağın sırları çözülmeye çalışılmış ama hiç kimse mezar odasına girmeyi başaramamış. UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesine alınan Nemrut Dağı’ndaki kazı ve restorasyon çalışmaları hala sürüyor.
Nemrut Dağında Gezilecek Yerler
Doğu-batı sentezi bir uygarlık olan Kommagene Krallığının görkemini yansıtan Nemrut Dağı ve çevresi milli park ilan edilerek korunmaya alınmış. Kahta’nın kuzeyindeki milli parkın sınırları içinde
Karakuş Tümülüsü,
Cendere köprüsü, antik
Arsameia kenti ve Yeni Kale’nin kalıntıları bulunuyor. Kahta’dan kuzeye doğru gidildiğinde ilk olarak Karakuş Tümülüsü ile karşılaşılıyor. 2. Mithridates tarafından annesi İsas adına yaptırılan anıt mezar Karakuş Tümülüsü olarak biliniyor. Biraz ileride Cendere Çayı üzerinde Roma İmparatoru Septimus Severus ile eşi anısına yaptırılan Cendere Köprüsü bulunuyor. Daha sonra Kahta Çayı üzerindeki sarp yamaçlarda kurulan
Yeni Kale yer alıyor. Günümüzde Eski Kahta olarak adlandırılan görkemli kalenin içinde çoğu Memluklulardan kalma hamam, cami ve sarnıç kalıntıları var. 1930’lara kadar ilçe merkezi olan Eski Kahta artık
Kocahisar adında bir köy.
Eski Kale
Eski Kahta’nın tam karşısındaki yamaçta da Kommagene Krallığının yazlık başkenti ve kutsal alanlarından biri olan
Eski Kale (Arsameia) yer alıyor. Kral Antiochos babası Mithridates Kallinikos'un mezarını da buraya yaptırmış. Burada birçok kabartma ve mezar anıtı var.
Yapmadan Dönme!» Nemrut Dağı'nda güneşin batışını ya da doğuşunu izlemeden,
» Milli parktaki Kommagene eserlerini görmeden,
» Atatürk Baraj Gölü’nde yüzmeden,
» Kahta'nın sepetlerinden ya da halılarından almadan,
» Ünlü kebaplarından tatmadan DÖNME!
Ne Yenir?
Adıyaman mutfağının temelini et, tahıl, bakliyat ve sebze oluşturuyor. Meyir Çorbası, Kollotik, Adıyaman Tavası, Parmak Kebap ve Tene Helvası yöreye özgü başlıca lezzetlerden.
Nemrut Dağı Nerede, Nasıl Gidilir?
Adıyaman İstanbul'a 1210 km,
Ankara'ya 756 km ve
İzmir'e 1229 km uzaklıkta. Adıyaman'a karayolu ya da uçakla ulaşmak olanaklı, Kahta-Adıyaman arasında sürekli minibüsler çalışıyor. Kahta'ya Havaalanı 13 km, Adıyaman 33 km, Karakuş 12 km, Cendere Köprüsü 18 km, Arsameia 20 km ve Nemrut 45 km uzaklıkta.
Arsameia’dan devam edildiğinde Nemrut Dağı’na ulaşılıyor. Kahta yönünden giden yol Batı terasının önüne,
Malatya-Tepehan yönünden giden yol ise Doğu terasının önüne ulaşıyor. Tepehan yolu daha kötü. Zirveye birkaç yüz metre kala araç yolu bitiyor. Dağın zirvesine patika bir yolla çıkılıyor, bu yolun başlangıcında bilet kesiliyor.
Aracı olmayanlar Adıyaman ve Kahta'daki otellerin düzenlediği turlara katılıp Karakuş Tümülüsü, Cendere Köprüsü, Yeni Kale ve Arsameia’yı gezdikten sonra zirvede güneşin batışını ya da doğuşunu izleyebilir.