Bozdağlar’ın serin yamaçlarına saklanmış, yemyeşil doğasıyla
Birgi Köyü şirin köylerimizden biridir. Asırlık ceviz ve çınar ağaçları, taş duvarlı ve alaturka kiremitli evler ile süslenmiş gezilmesi gereken köylerimiz arasında yer almaktadır. İzmir'e yaklaşık 110 KM uzaklıkta yer alan bu köyümüz, 3000 nüfusu ile M.Ö. 2000’li yıllardan beri yaşamını sürdürmektedir. Bergama Krallığı, Frigler, Bizanslılar, Persler, Romalılar ve Osmanlı medeniyetlerinin de bu alanda yaşadıkları, bırakılan izler tarafından kanıtlanmaktadır.
Birgi Köyü Gezilecek Yerler
Ödemiş Ovası’nın yanından başlayarak, Bozdağ’ın güney eteklerine kadar devam eden bir alana kurulu olan, doğallığını hala koruyan bir köydür. Geçtiğimiz dönemde Ödemiş’e bağlanarak mahalle olmuştur. Özellikle fotoğrafçılar ve gezginler tarafından doğal güzellikleri ve karakteristik yapısı nedeniyle çokça ziyaret edilmektedir. Sarıyar Deresi’nin iki yakasına kurulu, kültürel ve tarihi geçmişi nedeniyle önemli bir üne sahiptir. Dünya genelinde ilk çağlardan bu yana adını başarıyla duyurabilmiştir.
Bizans döneminde bu köye Pyrgion adı verilmiştir. 1308’de kurulan Aydınoğulları Beyliği’nin kurucusu Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından o dönemde başkent olmaya laik görülmüştür. Bu dönemde
Birgi köyü en altın dönemini yaşamıştır. Dönemin en önemli bilim ve din merkezi olarak da bilinmektedir. Mehmet Bey’in vefatının ardından, devletin başına geçen Gazi Umur Bey’in de heykeline ev sahipliği etmektedir.
Ödemiş Birgi Köyü, 1920 yılında kasabayı işgal altına alan Yunanlar tarafından kuşatılarak, 1922 yılında kuşatmadan galip olarak kurtuldu fakat işgal döneminde güzel yerleşim yerini ateşe vererek harabeye çevirdiler. Bu yangında ev sahipliği ettiği birçok tarihi eser yok oldu.
Çakırağa Konağı
1763 yılında Venedik’ten getirilen üç katlı konak Mustafa Şerif Çakırağa tarafından yapılmıştır. Avrupa mimarisinden izler taşımaya devam eden bu konak, günümüzde hala varoluşunu devam ettirmektedir. Konağın dış tasarımında kalem işi işlemeler bulunmaktadır, ziyaretçileri tarafından mimari yapısı nedeniyle ilgi odağı haline gelmiştir. Süslemelerde 72 çeşit meyve ve sebze resmi bulunmaktadır, bu meyve ve sebzeler ise Küçük Menderes Havzası’nda yetişen ürünleri temsil etmektedir. Günümüzde restore edilmiş ve Kültür Bakanlığı’na bağlanarak müze olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Ulu Cami
Mehmet Bey tarafından 1312 yılında beylikler döneminde yapılmasıyla, o dönemin ilk camilerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Türk-İslam kalıbının mimariye en iyi şekilde yansıtılmış olarak tasarlanmıştır. Caminin güney yönünde bulunan duvarında antik aslan yontu işlemesi bulunmaktadır. Caminin yapısında hiç çivi kullanılmayarak, ahşap malzemeden yapılmıştır. Bu da misafirleri tarafından ilgi çekici bir merak uyandırmıştır. Türbe içerisinde Mehmet Aydınoğlu, Umur Bey, Bahadır Bey ve İsa Bey’in mezarları yer almaktadır.
İmam-ı Birgi Türbesi
Caminin yapısında kale kalıntılarından izler bulunmaktadır. Günümüzde ÇEKÜL Vakfı eşliğinde, kentin kültürel varlığını devam ettirebilmesi tarafından projeler ile desteklenmektedir. Köy SİT alanına girdikten sonra, turizm daha da canlanmaya başlamıştır.
Gölcük
Köye yaklaşık 20 Km kadar uzaklıkta bulunan Gölcük, kışın donarak buz halini alıyor. Yaz aylarında ise güzel bir manzara ile misafirlerini karşılamaktadır. Köydeki ceviz ve kestane ağaçlarından Ekim sonu ve Kasım ayının başlangıcında hasatlar alınmaya başlıyor.
Birgi Köyü Nerede, Nasıl Gidilir?
İzmir’in Merkezi’ne uzaklığı 110 KM’dir. Birgi Köyüne İzmir-
Aydınkarayolundan ilerlerken, Ödemiş sapağına dönülerek gidilebiliyor. Ödemiş Merkezinden ise yarım saatte bir olacak şekilde minibüsler aracılığıyla seferler düzenleniyor.
Eğer yolunuz Birgi Köyüne düşmüş ise yakın civarında bulunan
Lübbey Köyünü de ziyaret etmeyi unutmayınız.