Akçakoca; mavi bayraklı plajları, kıyıdan dağlara kadar uzanan yemyeşil bitki örtüsü, doğayla uyumlu evleri, ahşap camileri, şelaleleri, yaylaları, konuksever halkı ve kozmopolit kültürüyle ziyaretçilerini bekliyor. Akçakoca 50’li yılların başında daha
Bodrum’un, Marmaris’in adı duyulmamışken turizmle tanışmış. Ankara’ya ve İstanbul'a yakınlığı sayesinde ünlenmiş ve o yıllarda tatil deyince akla gelen ilk yer olmuş.
Daha Turizm Bakanlığı bile yokken ilçede turizm derneği kurulmuş. Ancak geçen zaman çok şeyi alıp götürmüş; bir zamanlar yalnızca denizden ulaşılabilen Ege ve Akdeniz’in kıyılarındaki kasabalara yolların açılması, havayolu ulaşımının kolaylaşması ve diğer tatil merkezlerine göre Akçakoca'nın sezonunun kısa oluşu turizmin gerilemesine neden olmuş.
Akçakoca çevresinde birçok Laz, Gürcü, Abhaz ve Hemşinli köyü var. Bu köylerde yaşayanların hemen hemen hepsi anadillerini konuşuyor, yemeklerinden şarkılarına dek gelenek ve göreneklerini yaşatıyor. İşte bu kültürel zenginlik Akçakoca'nın en büyük şanslarından biri olarak değerlendirilmeyi bekliyor.
Düzce ilimize bağlı güzide ilçemiz olan
Akçakoca’da gezilecek yerlere bir göz atalım.
Merkez Camisi
İlçenin en önemli yapısı ilginç bir mimariye sahip olan
Merkez Camisi. Cami'nin Türkiye’de benzeri yok. Akçakoca’da zamana direnen yaklaşık 100 civarında ahşap ev var. Bu evlerin çoğu Yukarı Mahalle’de bulunuyor.
Ceneviz Kalesi
Akçakoca'nın içinde eski yerleşimlerden bir iz yok ancak ilçenin 3 km kadar batısındaki
Ceneviz Kalesi büyük ölçüde ayakta duruyor.
Akçakoca Plajları
İçi piknik alanı olarak düzenlenen kalenin iki yanında mavi bayraklı plajlar var, bunlardan batıdakine
Kale plajı, doğudakine
Kadınlar plajı deniyor. Kadınlar plajına adından da anlaşılacağı gibi
yalnızca kadınlar girebiliyor. Akçakoca'nın hem içindeki hem de çevresindeki plajlardan denize girilebiliyor.
Çayağzı,
Edilliağzı,
Karaburun ve
Melenağzı ilçe yakınlarındaki en ünlü plajlar.
Melenağzı İstanbul'a da su sağlanan Melen çayının denize döküldüğü yerde kurulmuş bir Gürcü köyü. Buradaki plajlarda denize girildiği gibi, Melen Çayı’nda tekneyle dolaşılabiliyor.
Cumayanı Mesire Alanı
Cumayanı Mesire yeri ise ilçeye 3 km uzaklıkta. Derenin kıyısındaki mesire alanı adını buradaki tarihi bir camiden alıyor.
Aktaş Şelalesi
Eski adı Gebekilise olan Aktaş çoğunlukla Lazların yaşadığı bir köy;
Aktaş Şelalesi bu köyü de turizmle tanıştırmış. Köyden şelalenin bulunduğu vadiye Patpat adı verilen araçlarla ulaşılıyor. Bu yörede su motorundan geliştirilen ve büyük rağbet gören araçlara çıkardığı ses nedeniyle
Patpat deniyor.
Kurugöl Kanyonu
İlçe merkezine 9 km uzaklıktaki Kurugöl köyü yakınlarında da köyün adıyla anılan bir kanyon var. Kanyonun büyük bölümünde rahatça yürünebiliyor, ancak bir noktadan sonra kanyon ikiye ayrılıyor, ya iplerle şelalenin bulunduğu noktaya tırmanmak ya da zorlu etabı geçebilmek yer yer adam boyuna varan suya girmek gerekiyor.
Yapmadan Dönme!» Aktaş Şelalelesi'ni görmeden,
» Patpat'a binmeden,
» Kurugöl Kanyonu'nu geçmeden,
» Lenin heykelini görmeden,
» Melengüçceği tatlısı yemeden, DÖNME!
Akçakoca'da Ne Yenir?
Akçakoca bir sahil kasabası olduğu için doğal olarak balık öne çıkıyor. Balık çeşitlerinin lezzeti mevsimine göre değişiyor, burada genellikle fındık yağıyla kızartılarak servis ediliyor.
Akçakoca'ya özgü lezzetler arasında ise
Melengüçceği Tatlısı ve Mancarlı Pide ilk sırayı alıyor. Asıl zenginlik ise şimdilik evlerde gizli; Akçakoca'da her topluluğun kendine özgü yemekleri var. Örneğin Hemşinlilerin Kaldırık Otu, Hemşin Karışığı ve Hemşin Mantısı pazara sunulacağı günü bekliyor.
Akçakoca Nerede, Nasıl Gidilir?
Akçakoca
İstanbul'a 243 km,
Ankara'ya 275 km ve İzmir'e 585 km uzaklıkta. Otoban sayesinde Ankara ve İstanbul'dan ilçeye 2-2,5 saatte ulaşılıyor.