Bir zamanlar Asur ve Mısır’la birlikte dünyanın üç süper gücünden biri olarak kabul edilen Hititlere başkentlik yapmış olan Hattuşa görkemli bir geçmişe tanıklık ediyor.
Boğazkale ilçesinin 4 km doğusundaki Hattuşa’nın kalıntıları geniş bir alana yayılıyor. 1893 yılında başlayan kazılarda Büyükkale’de Hitit devlet arşivine ait tabletler bulunmuş ve burasının Hitit devletinin idari ve dini başkenti Hattuşa olduğu anlaşılmış.
Hattuşa Tarihi
Hattuşa’nın kalıntıları Aşağı Kent, Yukarı Kent, Büyükkale ve Yazılıkaya’dan oluşuyor. En eski Hitit yerleşimi olarak kabul edilen Aşağı Kent kuzeybatı dış suruyla güneydoğuya doğru yamacı kaplayarak Büyükkale’nin bulunduğu plato arasında uzanıyor, güney sınırını Potemli (tünelli) Sur oluşturuyor.
Yukarı kent ise Potemli surun güneyinden başlayarak Yerkapı’daki en yüksek noktaya kadar olan tüm alanı kaplıyor. Aşağı Kentin yerinde Hattilerin kurduğu gümüşkent anlamına gelen
Hattuşa adlı bir yerleşim varmış. Anadolu’da varlığı bilinen ilk halk olan Hattiler üstün bir uygarlık yaratmış ve Anadolu Hatti ülkesi olarak adlandırılmış. MÖ 19-18. yüzyılda bu yerleşimin yanında Asurlu tüccarlarca Karum adı verilen bir pazar yeri kurulmuş. İlk Hitit Büyük Kralı Kuşşara’lı Anitta, MÖ 1750 yılı civarında Hattuşa’yı çok büyük hazineleri olduğunu sanarak kuşatmış, fakat bir şey bulamayınca kızarak yakıp yıkmış.
Anitta’nın torunu l.Hattuşili yüz yıl sonra Hattuşa’yı yeniden kurarak Hitit krallığının başkenti yapmış ve kralın kendisine de Hattuşalı anlamına gelen “Hattuşili” adı verilmiş. Yaklaşık 450 yıl boyunca
Hititlere başkentlik yapan Hattuşa
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ve Dünya Belleği listelerine alınmış ve
Milli Park ilan edilerek korumaya alınmış.
Hitit metinlerinde sık sık Hattuşa’nın bin tanrısından söz ediliyor. Hattuşa’da bugüne kadar 31 tapınağın yeri saptanmış. Aşağı kentin ve Hattuşa’nın en büyük yapısı
Büyük Tapınak. Kesikkaya olarak adlandırılan kaya kütlesinin arkasında kentin en eski suru olan
Potemli Sur yer alıyor. Tüm Hitit surları gibi sandık duvar şeklinde inşa edilen bu surun altında sekiz adet tünel vardı. Potemli Sur’un batısında ve güneyinde yer alan Yukarı Kent Büyük İmparatorluk döneminde 3,3 km uzunluğunda bir surla çevrilmiş. Bu yeni sur üzerindeki anıtsal kapılarının çoğu günümüze sağlam ulaşmış. Güneybatıda, dış yüzünde aslan heykelleri bulunan
Aslanlı Kapıyla, iç yüzünde kılıç ve balta taşıyan bir tanrı kabartmasının bulunduğu
Kral Kapısı, bunların en önemlileri. Kentin en güneyinde ve en yüksek noktasında yer alan
Yerkapı ise adını bugün Hattuşa’da içine girilebilen tek poteminden almış. Bu potemden geçilerek sur dışına çıkılıyor. Burada oluşturulan toprak setin üzerinden geçen kent surunun ortalarında da
Sfenksli Kapı yer alıyor. Arkeolojik olarak pek araştırılmayan Yukarı Kent’te üzerinde yapı kalıntıları bulunan
Sarıkale, Yenicekale ve Nişantepe ilginç kaya kütleleri. Özellikle Nişantepe’deki Luwi hiyeroglifiyle kayalara yazılmış yazıt dikkat çekici. Yukarı kentteki tonozlu bir odada da Kral 2. Şuppiluliuma’nın icraatlarını anlatan hiyeroglif yazıt kuşağı var. Yukarı Kentteki Güney Kale ise Frig dönemine tarihlenen ender yapılardan biri.
Büyükkale
Dört tarafı sarp kayalıklarla ve surlarla çevrili
Büyükkale ise kentin akropolüydü. Federatif bir devlet olan Hitit İmparatorluğu ana krallığa bağlı çok sayıda bağımlı krallıktan oluşuyordu, başkent Hattuşa’da oturan kral ise Büyük Kral unvanını taşıyordu. Büyük Kral’ın ikametgahı ise Büyükkale’ydi. Burada yapılan kazılarla direkli galerilerle çevrili avlular, konutlar, depo binaları ve büyük bir kabul salonuyla, büyük bir saraya ait kalıntılar ortaya çıkarılmış. Büyükkale’nin asıl önemi Hitit ve Anadolu tarihi aydınlatan
çivi yazılı kil tabletlerin burada bulunmuş olması.
Yazılıkaya
Hattuşa’nın en büyük ve en etkileyici kutsal mekanı olan Yazılıkaya Aşağı Kent’in yaklaşık 1,5 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Yüksek kayalar arasındaki Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’nın iki odasının duvarlarına doksandan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal ürünü yaratık kayalara kazınmış. Hitit dini tören metinlerine göre yeni yıl ve ilkbahar törenlerinde bir araya gelen tüm tanrılar Fırtına Tanrısı’nın evinde toplanıyordu. Birinci odada sol kaya yüzeyinde ikisi dışında tanrılar, sağ tarafta da tanrıçalar görülüyor. Ana sahnede ise
Fırtına Tanrısı Teşup ile eşi
Güneş Tanrıçası Hebat betimlenmiş. Ana sahnenin karşısındaki duvarda daha büyük boyutlarda Kral 4. Tuthaliya işlenmiş. Buradan da bu kutsal alanın Tuthaliya tarafından yaptırıldığı anlaşılıyor. Diğer odadaki kabartmalar ana odadaki gibi kuşaklar halinde değil; duvarlara dört bağımsız figür işlenmiş.
Çorum’da iki önemli Hitit yerleşimi daha bulunuyor. Bunlardan ilki Hattiler zamanında da önemli bir merkez olduğu bilinen
Alacahöyük. Diğeri ise Hurri kökenli bir dini merkez olduğu bilinen Ortaköy yakınlarındaki
Şapinuva. Bu yerleşimlerde bulunan eserlerin büyük bölümü
Çorum Müzesi’nde sergileniyor.
Yapmadan Dönme!» Hattuşa, Alacahöyük ve Şapinuva'yı görmeden,
» Çorum, Alacahöyük ve Boğazköy müzelerini gezmeden,
» Ortaköy İncesu Kanyonu'na gitmeden,
» Çorum leblebisi almadan, DÖNME!
Hattuşa'da Ne Yenir?
Leblebisi ile ünlü olan Çorum, yöresel yemekler bakımından oldukça zengin. Çorum'a özgü yemekler arasında Saç Mayalısı, Yanıç, Cızlak, Hingal, Haşhaşlı Çörek, Helise, İskilip Dolması, Kara Çuval Helvası, Hedik, Teltel, Has Baklava başta geliyor. Katipler Konağı ve Veli Paşa Konağında yöresel yemekleri tatmak olanaklı.
Hattuşa Nerede, Nasıl Gidilir?
Çorum; İstanbul'a 614 km, Ankara'ya 244 km ve İzmir'e 824 km uzaklıkta. Çorum’a en yakın havaalanı ise 60 km uzaklıktaki Merzifon'da.
Çorum’dan Boğazkale (Hattuşa) 87 km, Alacahöyük 49 km ve Şapinuva 58 km uzaklıkta.