Çukurova'nın bereketli toprakları üzerinde kurulmuş
Tarsus söylencelerin gerçeğe karıştığı, üç büyük din tarafından da kutsal kabul edilen mekanların bulunduğu önemli bir inanç merkezi. Yahudi peygamberi Danyal’den, Hristiyanlığı Anadolu’da yayan St. Paul’a, Hz. Muhammed’in müezzini Bilal-i Habeşi’den Lokman Hekim'e kadar kutsal kitaplarda söz edilen birçok kişinin yolu Tarsus’tan geçmiş.
Tarsus'ta Gezilecek Yerler
Adeta bir açık hava müzesi gibi olan Tarsus'u gezmeye
Hz. Danyal Meydanı’ndan başlamak gerek. Meydanın ortasında Yılanlar Padişahı Şahmeran’ın bir heykeli; etrafında da Danyal peygamberin türbesi ve camisi, eski kilise camisi, Roma hamamının kalıntıları,
Şahmeran hamamı ve bir çay evi yer alıyor. Hz. Davut’un soyundan gelen
Danyal Peygamber, Tevrat’ta da adı geçen Yahudi peygamberlerinden biri. Danyal peygamberin Babil kralı Nebukadnesar (MÖ 605-562) döneminde yaşadığına inanılıyor.
İnanışa göre; Nebukadnesar rüyasında İsmailoğulları’ndan doğacak bir erkek çocuğun kendi yerini alacağını görünce erkek çocukların hepsinin öldürülmesini emretmiş, Danyal’ın ailesi onu doğduktan sonra bir mağaraya bırakmış. Mağarada bir çift aslan tarafından büyütülen Danyal bir kıtlık zamanı Tarsus'a gelmiş, onun gelişiyle birlikte bolluk yaşanmış. Bu nedenle Babil’e geri dönmesine izin verilmemiş ve öldükten sonra da buraya gömülmüş. Danyal peygamberin mezarının üzerine 1857 yılında Makam-ı Şerif Camisi inşa edilmiş. Peygamberin mezarı yol seviyesinin 10 metre altında.
Baytimur Camisi
Meydanın bir başka köşesinde ise
Eski Kilise Cami ya da
Baytimur Camisi olarak bilinen bir cami yer alıyor. Burası aslında Kilikya Ermeni Krallığı döneminde St. Paul (Surp Boğos) adına inşa edilmiş eski bir Ermeni Kilisesi. Caminin içinde iki Ermenice yazıtta, Kilikya Ermeni Kralı Oşin’in (1308-1320) oğlu Hetum tarafından inşa ettirildiği ve Ermeni Kralları 1. Levon ile Oşin’in burada taç giydiği anlatılıyor. Ramazanoğlu Ahmet Bey tarafından camiye çevrilen yapının karşısında yalnızca güney duvarı ayakta kalmış, bu duvarda açılan, gedik yol olarak kullanılınca da “
Altından Geçme-Kemeraltı” olarak adlandırılmış bir Roma hamamının kalıntısı var. Roma hamamının tam karşısında ise yılanlar padişahı Şahmeran’ın öldürüldüğü söylenen bir hamam ve çayevi var.
Şahmeran söylencesinin Çukurova’da birçok farklı anlatımı var, Tarsus’ta anlatılan versiyonu ise şöyle: “Yılanlar Padişahı Şahmeran Tarsus kralının kızına aşık olmuş. Güzel prenses hamamda yıkanırken Şahmeran hamamın üstüne çıkar, hamamın kubbesindeki pencerelerden gizlice prensesi seyredermiş. Bir gün yine prensesi seyrederken hamamın içine düşmüş. Prensesin muhafızları Şahmeran’ın başını keserek öldürmüş.” Hamamın duvarlarındaki kırmızı lekelerin de Şahmeran’ın kan izleri olduğuna inanılıyor. Söylencenin bir başka versiyonuna göre ise Şahmeran, Cansab adında bir dostunun ihanetine uğramış ve yakalanan Şahmeran bu hamamda öldürülmüş.
Kleopatra Kapısı
Danyal Meydanı’nın birkaç yüz metre ilerisinde ise
Kleopatra Kapısı yer alıyor. Yolun ortasında kalmış bu kapı 1815 yılında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırılan Tarsus surlarının günümüze ulaşabilmiş tek kapısı. Mısır'ın ünlü kraliçesi Kleopatra sevgilisi Romalı General Antonius’la buluşmak için Tarsus'a gelmiş. Kleopatra Kapısı’nın yakınlarında 8000 yıllık geçmişe sahip
Gözlükule höyüğü, höyüğün kuzeyinde ünlü
Tarsus Amerikan koleji, yakınlarında da
St. Paul Kilisesi yer alıyor. 19.yüzyılda St.Paul adına inşa edilmiş bir
Rum Kilisesi olan yapı şimdi müze. Kilisenin apsisinde meleklerin, kubbesinin içinde de İsa ve İncil yazarlarının resimleri var.
Ulu Cami
Eskiden
Ulu Cami Tarsus’un merkezi olarak kabul ediliyormuş. 1579 yılında Ramazanoğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılan Ulu Cami avlusu, şadırvanı, türbesi ve saat kulesiyle büyük bir külliye. Ulu Cami’nin bitişiğindeki türbede Hz. Şit, tıbbın babası olarak görülen
Lokman Hekim ve Abbasi Halifesi Memun’un makamları var. Ulucami’nin arkasında da
Bilal-i Habeşi’ye adanmış küçük bir
mescit yer alıyor.
Kırkkaşık Bedesteni
Ulu Cami'nin imareti olarak inşa edilmiş
Kırkkaşık Bedesteni de mutlaka görülmeli. Restore edilen Kırkkaşık Bedesteni
Türkiye'nin belki de en güzel tarihi çarşılarından biri olmuş.
St. Paul Evi
Tarsus, Hıristiyan dünyası için büyük önem taşıyor; zira Cumhuriyet Meydanı yakınlarındaki bir kuyunun ve temel kalıntılarının İsa'nın Havarilerinden St. Paul’un doğduğu eve ait olduğu kabul ediliyor. Halk arasında, kuyunun yaz-kış eksilmeyen suyunun şifalı olduğuna inanılıyor. Kuyunun yanında camekanla korunmaya alınmış temel kalıntılarının ise St. Paul’un evine ait olduğu kabul ediliyor.
St. Paul, MS 6 yılında Tarsus’ta bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğmuş. İnanışa göre 30 yaşında Şam’a giderken, İsa kendisine görününce ona iman etmiş. Daha sonra Havari Bamabas ile birlikte Hristiyanlığı yaymak için Anadolu’ya gelmiş. St. Paul, Anadolu'nun içlerine yaptığı yolculuklarla birçok kilise kurmuş, Hristiyanlığın yayılıp, dünya dini olmasında büyük rol oynamış.
Tarihi Tarsus Evleri
St. Paul kuyusunun çevresi tarihi
Tarsus evleriyle dolu. Kerpiç, taş ve ahşaptan iki katlı olarak yapılan Tarsus evlerinin büyük bölümü restore edilmiş. Tarsus’ta restorasyon çalışmaları yıllardır başarılı bir şekilde sürdürülüyor. Bunun yanında kentin dört bir yanına
Kuvayi Milliye Parkı,
Osmanlı Parkı ve
Çanakkale Zaferi Parkı gibi heykellerle, bayraklarla süslü parklar yapılmış. Çanakkale Zaferi parkına savaşın kazanılmasında büyük rol oynayan
Nusret Mayın Gemisi getirilerek konulmuş.
Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası
Efes ve Afşin gibi birçok yerde makamı olan “Yedi Uyurlar”ın (Eshab-ı Kehf) Tarsus’ta da bir makamı var. Tarsus'a 12 km uzaklıktaki Ulaş köyü yakınlarındaki bu mağaraya Roma döneminde baskılardan kaçan yedi Hıristiyan’ın gizlendiğine ve üç yüz yıl boyunca uyuduklarına inanılıyor. Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) Mağarası olarak adlandırılan ve Kuran’da Kehf suresinde de adı geçen mağara Müslüman ve Hristiyanlarca kutsal kabul ediliyor. Yirmi basamaklı bir merdivenle inilen mağaranın yanına bir cami de inşa edilmiş.
Tarsuslular sıcak yaz aylarında Torosların eteğindeki yaylalara çıkıyor. Tarsus’un 4 km uzağındaki şelale de nefes alma yerlerinden biri. Burası aslında Roma döneminde inşa edilmiş bir mezarlıklıklar, Bizans döneminde Berdan Irmağı’nın yatağı değiştirilince 15 metre yüksekliğindeki şelale oluşmuş ve böylece su mezarların üzerinden akmaya başlamış.
Yapmadan Dönme!
» Danyal peygamberin mezarını görmeden,
» Şahmeran Hamamı'nı gezip, söylencesini öğrenmeden,
» Kırkkaşık Bedesteni'ni dolaşıp, el emeği hediyelik eşyalardan almadan,
» St. Paul kuyusunu ziyaret etmeden,
» Yedi Uyurların mekanı Eshab-ı Kehf mağarasını görmeden, DÖNME!
Tarsus'ta Ne Yenir?
Kebap çeşitleri yöre mutfağının temelini oluşturuyor. En yaygın kebap çeşidi ise küçük parçalara ayrılmış biftekten yapılan
Tantuni.
içli köfte, Mantı, Humus, Telatur (teletür), Şırdan, Tutmaç Çorbası, Övelemeç gibi yemeklerle, Karakuş Tatlısı Tarsus mutfağının başlıca lezzetlerinden.
Tarsus Nerede, Nasıl Gidilir?
Tarsus; Ankara'ya 456 km, İstanbul'a 905 km, İzmir'e 920 km uzaklıkta, ilçeden ülkenin her yerine otobüs seferleri yapılıyor,
Mersin ve Adana'ya saat başı otobüsler kalkıyor. Ayrıca İstanbul ve Ankara'dan her gün 13 km uzaklıktaki Yenice beldesine tren seferleri yapılıyor. En yakın havaalanı ise 42 km uzaklıktaki Adana'da.