Alahan Manastırı Anadolu'daki en eski ve iyi korunmuş Bizans manastırlarından biri. Toroslar’ın Göksu vadisine bakan bir yamacında 1280 metre yükseklikte kurulmuş manastır adeta bir kartal yuvasını andırıyor.
6. yüzyılda hac merkezi haline geldiği bilinen
Alahan Manastırından günümüze birbiri ardına sıralanmış
Mağara Kilise, İncilciler (Batı) Kilisesi, Vaftizhane,
Doğu Kilisesi, kayalara oyulmuş keşiş odacıkları ve mezarlar ulaşmış. Manastır batıdan doğuya doğru 250 metre boyunca uzanıyor. Batı ucunda kayalara oyulmuş bir
Mağara Kilise var, kilisenin bitişiğindeki mekanlarda da manastırın ilk sakinlerinin yaşadığı kabul ediliyor.
Mağara Kilise’nin önündeki teraslanmış alanda temel seviyesine kadar yıkılmış bir kilise yer alıyor. Kilise kapısının üzerindeki havari kabartmaları nedeniyle
İncilciler Kilisesi olarak adlandırılmış. Buradan başlayan 115 metre uzunluğundaki tören yolu
Doğu Kilisesi’ne kadar gidiyor. Bu yol üzerinde ilk olarak dış duvarları ve apsisi sağlam durumda olan bir vaftizhane ile karşılaşılıyor.
Vaftizhanenin zeminindeki haç biçimindeki vaftiz havuzu, yakınlardaki kaynaklardan havuza su getiren künkler ve su yolları da sağlam. Vaftizhaneden yaklaşık 50 metre ilerlendiğinde
Doğu Kilisesi’ne varılıyor. Kubbeli kiliselerin öncüsü olarak kabul edilen Doğu Kilisesi, manastırın günümüze en iyi durumda ulaşmış yapısı.
Alahan Manastırının Tarihi
Manastırın bulunduğu bölge antik metinlerde savaşçı bir topluluk oldukları anlatılan İsaurialılar’ın vatanıydı. Bizans döneminde güçlerini koruyan İsauriaların liderlerinden Rusumbladalı Trasikodisa adamlarıyla birlikte İstanbul’a gelerek Zenon adını almış ve başı o zamanlar dertte olan İmparator Leon’un kızıyla evlenmişti. Daha sonra da 474 ve 476 yıllarında iki kez tahta çıkmıştı. Bu nedenle manastırın yapımına, İmparator 1. Leon zamanında başlandığı ve İsaurialı İmparator Zenon (474-491) döneminde de bitirildiğini sanılıyor. Manastırın kurucusu olduğu sanılan Keşiş Terasis’in kayalara oyulmuş lahitinin üzerinde 13 Şubat 462 tarihi görülüyor. Buradan da manastırın 450’li yıllarda kurulduğu anlaşılıyor. Evliya Çelebi, Arap akınları sırasında terk edildiği sanılan Alahan Manastırını Kal’a-i Takyanos olarak adlandırır ve kimsenin yaşamadığı manastırın bir mimarın elinden yeni çıkmış gibi göründüğünü anlatır. 1961-1962 yıllarında İngiliz Arkeolog Michael Gough manastırda arkeolojik kazılar yapmış.
Antik dönemde Corapissus olarak adlandırılan Dağpazarı kasabasında da
Alahan Manastırı ile aynı döneme tarihlenen bir kilise var. İmparator Zenon’un doğduğu yere yakın bir yerleşim olan Dağpazarı’ndaki bu yapının da onun eserlerinden biri olduğu kabul ediliyor.
Alaoda Kilisesi
Alahan Manastırı yakınlarında onun kadar tanınmayan bir başka manastır daha var:
Alaoda Kilisesi. Alaoda Kilisesi büyük olasılıkla Alahan Manastırı’yla aynı dönemde inşa edilmiş ve onunla bağlantılı bir manastır. Sarp bir vadinin yamacındaki Alaoda Kilisesine ulaşmak için Mut-Karaman karayolu üzerindeki tabelayı bulmak gerekiyor. Daha sonra 500 metrelik sarp bir patika yolu izleyerek, önce kilisenin bulunduğu vadiye, sonra da kilisenin bulunduğu mağaraya ulaşılıyor. Göksu Vadisi’ni kuşbakışı seyreden
Alaoda Kilisesi’nin tabanı mozaik, duvarları fresklerle süslü. Ancak gerek mozaikler gerekse de freskler büyük ölçüde hasar görmüş ve tanınmayacak duruma gelmiş.
Alahan yakınlarındaki en büyük yerleşim ise Göksu. Beldenin merkezi Kıravga Mahallesi. Bir zamanlar Sinanlı kazasının merkezi olan Kıravga 19. yüzyılın sonunda tekrar köy yapılmış. 1995 yılında Kıravga ile birlikte Köprübaşı, Esen ve Bayır köyleri birleştirilerek Göksu Beldesi kurulmuş. Belde adını kasabanın içinden geçen Göksu nehrinden almış. Göksu üzerindeki tarihi
Kravga köprüsü kasaba içindeki en önemli tarihi yapı. Belde halkı geçimim tarım ve hayvancılıktan kazanıyor. Sankeçili aşiretine mensup Yörüklerin bir bölümü beldede yerleşik hayata geçmiş. Beldenin nüfusuna kayıtlı Yörüklerin bir bölümü ise göçerliği sürdürüyor. Bunlar kışın Aydıncık’ta konaklıyor, baharda kasabadan geçerek yazı geçirmek üzere Seydişehir civarına göçüyorlar.
Kasabanın bir başka rengi olan Tahtacı Aleviler ise Köprübaşı Mahallesinde yaşıyor. Burada 7-8 yıl önce inşa edilmiş bir cem evi de var. Göksu denizden 300 metre yükseklikte olduğu için yazları sıcak oluyor. Bu nedenle Göksulular yaz aylarını Karaman-Mersin sınırında bulunan 1600 metre yüksekliğindeki Sertavul yaylasında geçiriyor.
Yapmadan Dönme
» Alahan Manastırını gezmeden,
» Alaoda Kilisesi'ni görmeden,
» Sertavul yaylasında gecelemeden,
» Dağpazarı'na gitmeden, DÖNME!
Alahan Manastırı Nerede, Nasıl Gidilir?
Alahan Manastırı Mersin-Karaman karayolunun üzerinde, Mut'a 22 km uzaklıkta. Orman Ürünleri Deposunun yanındaki tabeladan yukarıya doğru 2 km gidildiğinde manastıra ulaşılıyor. Tam tersi yöndeki Göksu Beldesine doğru giden tabela izlendiğinde de Geçimli (Malya), Kayaönü (Fenk), Diştaş köyleri rotası izlenerek 25 km sonra Göksu Beldesine ulaşılıyor.