İznik gezilecek yerler nereleridir sorusunun yanıtı, bu bölgeye gezi veya seyahat planlayan ziyaretçiler tarafından merakla araştırılan konular arasında yer almaya başladı. Gezipedia olarak sizler için bu yerleri madde madde sıraladık; ama öncesinde
Bursa İznik ilçesi hakkında kısa bir bilgi verelim:
Her köşesi geçmişin görkemli izleriyle dolu olan
İznik kendi adıyla anılan Türkiye'nin beşinci büyük gölünün doğu kıyısında kurulmuş. İznik bereketli toprakları ve doğal güzellikleri nedeniyle, tarihin her döneminde ilgi odağı olmuş ve iki devlete başkentlik yapmış bir kent.
İznik Tarihi
Ülkemizdeki bazı kentler o kadar zengin bir tarihi mirasa sahiptir ki, baktığınız her yerde bir tarih, attığınız her adımda farklı bir uygarlığa ait kalıntı görürsünüz. Dört imparatorluğa başkentlik yapan
İznik tarihi de, bu anlamda tam bir açık hava müzesi. Bursa’ya bağlı olan İznik’in ilk yerleşimi milattan önce 2500 lü yıllara kadar uzanıyor. Kent olarak Makedonya Kralı Büyük İskender'in kumandanlarından Antigonius Monophthalmos tarafından M.Ö. 316’da kuruldu. Geçmişteki adı Nikea olan İznik, Bitinya Krallığı, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Devleti'ne başkentlik yaptı.
Roma ve Bizans döneminde de önemli bir kent olan İznik, 1081 yılında Süleyman Şah tarafından kurulan Anadolu Selçuklu Devleti’ne 16 yıl süresince başkentlik yapmış. Mayıs 1097’de Haçlı Ordusu İznik’i ele geçirince tekrar Bizans'a geçen İznik, 1105-1147 yılları arasında yeniden Anadolu Selçuklularının eline geçtiyse de 1331 yılında Orhan Gazi tarafından fethedilene dek Bizans'ın elinde kalmış.
İstanbul 1204 yılında Haçlı Ordusu tarafından işgal edilince Theodoros Laskaris, İznik'te tahta çıkmış. Böylece Mikhail Paleologos’un 1261 yılında İstanbullu geri almasına değin süren İznik Rum Devleti kurulmuş.
İznik Hakkında Önemli Bilgi
İznik, Hristiyan dünyası için büyük önem taşıyor, zira 1. ve 7. ekümenik konsiller burada toplanmış. Kiliselerin görüş ayrılıklarının giderilmesi amacıyla 325 yılında yapılan ilk konsilde, Hristiyanlığın “İnanç Yasası” kabul edilmiş ve İsa'nın Tanrıyla aynı özden olduğu düşüncesi kabul edilmiş.
1. Konsilin toplandığı Senatus Sarayı günümüzde İznik Gölü’nün içinde kalmış ve tanınmayacak durumda. 11 Ekim 787 günü Patrik Trasios başkanlığında İznik Ayasofya Kilisesinde toplanan ve 350 din adamının katıldığı bilinen 7. konsilde de ikonalara (dini resimlere) konulan yasak kaldırılmış. 1962 yılında Vatikan’da toplanan 19. konsilde de
İznik, Kudüs ve Vatikan’dan sonra Hristiyanlığın üçüncü kutsal kenti olarak kabul edilmiş. Bu yüzden ziyaretçisi hiç eksik olmuyor.
İznik'te Gezilecek Yerler
İlçenin çevresi büyük ölçüde sağlam durumda olan surlarla çevrili. 4970 metre uzunluğundaki surların günümüze dört anıtsal kapısı ve 114 burcu ulaşmış. İznik’in her köşesi Bizans ve Osmanlı döneminden kalma tarihi eserlerle dolu. İznik’teki en önemli tarihi yapı ise Ayasofya. İznik’in tam merkezinde bulunan Ayasofya’nın 6. yüzyılda İmparator Iustinianos tarafından eski bir Roma yapısının üzerine yaptırıldığı sanılıyor. 1331 yılında İznik’i fetheden Orhan Gazi tarafından camiye çevrilen yapının apsisinin iki yanındaki odaların küçük kubbeleriyle, apsisin içinde 13. yüzyıla tarihlenen freskler, zemininde de opus sectile tarzında mozaikler var. Günümüzde müze olarak kullanılan Nilüfer Hatun İmareti’yle ve yeşil çinili minaresiyle dikkat çeken Yeşil Cami de görülmeye değer.
Yazımızın geri kalan kısımlarında
İznik gezilecek yerler listesini madde madde görelim.
İznik Surları
İznik Gölü'nün kıyısında yer alan ilçenin 4 ana ve 12 tali giriş kapısı bulunuyor. İznik 4970 metre uzunluğunda surlarla çevrili. Bir kısmı günümüze ulaşabilen
İznik surları, ilçenin hem görsel güzelliğinin bir parçası hem de önemli bir tarihi mirası. Milattan önce 4 yüzyılda Bitinya döneminde inşa edilmeye başlanan surlar, Roma ve Bizans dönemlerinde ki yeni eklentilerle günümüzdeki şeklini aldı. İznik’in çevirisini 5 kenarlı çokgen şeklinde kuşatan surların yüksekliği 10 ila 13 metre arasında değişiyor. Surlarda yuvarlak ve kare şeklinde 114 burç bulunuyor. İznik'in iki ana caddesinin kesiştiği noktadan bakıldığında 4 ana kapı görünüyor.
Dikilitaş (OBELİSK)
İznik özellikle Bizans döneminde imar gördü. O dönemde birçok kilise, suyolları ve sarnıçlar yapıldı. 1080 yılında Selçuklu hakimiyetine giren ilçenin adı İznik olarak değiştirildi ve başkent yapıldı. İznik böylece Anadolu'daki ilk Türk başkenti oldu. 1331 yılında Orhan Bey tarafından Osmanlı egemenliğine katılan İznik’e bu tarihten itibaren çok sayıda yapı kazandırıldı. İznik'teki tarihi yapılar arasında dikkat çekenlerden biri de
Dikilitaş. Anıt bir kaidenin üzerinde yer alan ve birbirinin üzerine yerleştirilen 5 farklı parçadan oluşan eser, Bu nedenle Beş Taş Anıtı ismi ile de anılıyor. İznik Dikilitaşın üzerinde yazıta göre toplam 6 parçası bulunuyordu hatta 6ncı parçanın üzerinde zafer tanrıçası Nikea’nın ya da bir kartal heykelinin bulunduğu ama sonradan kaybolduğu tahmin ediliyor. 6 parçalı orijinal şekli toplamda 15 metre yüksekliğe ulaşıyordu fakat günümüzdeki 5 parça ile 12 metre yüksekliğinde. Dikilitaş kare prizma bir kaide üzerinde altta kalın ve üste doğru düzenli bir biçimde incelerek yükselen bir yapıda.
İznik Gölü
İznik, kendisi ile aynı isme sahip
İznik Gölü kıyısına yerleşik. İznik Türkiye'nin 5. Marmara Bölgesi'nin ise en büyük gölü. Eski çağlarda Askania adı ile anılan İznik Gölü, şimdiki ismini ise kıyısındaki İznik ilçesinden alıyor. Tektonik bir tatlı su gölü olan İznik'in derinliği kuzeyden güneye doğru artıyor. Gülün en derin yeri 65 metre. Göl çevresindeki tabiat güzelliklerinin yanı sıra bünyesinde de tarihi bir miras barındırıyor.
Aziz Neophytos Bazilikası
İznik Gölü'nün dibinde yer alan ve 740 yılındaki depremde sular altına gömülen 1500 yıllık Bazilika, Batık tarihi miraslardan biri. 2015 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesinin havadan yaptığı araştırmalar esnasında tesadüfen fark edilen ve 2015'in en önemli keşifleri arasında gösterilen 1500 yıllık Bazilikanın Sualtı Arkeoloji Müzesine dönüştürülmesi için çalışmalar yapılıyor. Antik kaynaklarda Aziz Neophytos’un anısına ilçenin hemen dışında kalan gölün kıyısında bir kilisenin inşa edildiği belirtiliyor ayrıca 8. yüzyılda Aziz Neophytos’un naaşının yine İznik'te bulunan Koimesis kilisesine taşındığı biliniyordu fakat inşa edilen bu kilisenin nerede olduğu ve
Aziz Neophytos naaşının neden taşındığı bilinmiyordu. 2015 yılında keşfedilen yapı, bu sorulara cevap verir nitelikte.
İznik'te Gezilecek Müzeler
Nilüfer Hatun İmareti (İznik Müzesi)
I.Murad’ın annesi Nilüfer Hatun anısına 13.yüzyılda inşa edilen
Nilüfer Hatun İmareti, o dönem Osmanlı mimarisinin simge eserlerinden biridir. Osmanlı mimarisinin yeni yeni hissedildiği yıllarda T harfi şeklinde inşa edilmiştir. Yıllar içerisinde tahrifata uğrayan Nilüfer Hatun İmareti, özellikle 1900’lü yıllarda Yunan işgalleri sırasında harabe haline dönmüştür. İznik Belediyesi tarafından 1960 yılında restarasyona alınan bu yapı günümüzde müze olarak kullanılıyor.
Ayasofya Müzesi
Ayasofya Müzesi ilk olarak 4.yüzyılda inşa edilmiş ancak daha sonra yıkılması üzerine 6.yy’da Justinianus tarafından kalıntılar üzerine tekrardan inşa edilmiştir. Şehrin ortasında konumlanması sayesinde yapının dört kapısı farklı tarafa açılmaktadır. Daha sonraki yıllarda tekrar yıkılması nedeniyle 11.yy’da tekrardan inşa edilen
Ayasofya Müzesi, o dönem bazilika mimarisine sahiptir. Daha sonra 13.yy ile beraber Osmanlı’ya katılan bu yapı günümüzde Müze olarak hizmet vermektedir.
İznik'te Gezilecek Camii ve Türbeler
Yeşil Camii
1378 yılında yapımına başlanan ve 1392 yılında hizmete sunulan
Yeşil Camii, Çandarlı Halil Hayrettin Paşa tarafından Mimar Hacı Musa’ya inşa ettirilmiştir. Yeşil Camii, yapıldığı 14.yy mimarisini yansıtmakla beraber inşa edildiği yıllarda Osmanlının tek kubbeli camileri arasında yer almıştır. Caminin iç ve dış mimarisinde işlemi taşların kullanılmış olması sayesinde görkemli bir duruşunun olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle İznik çevresini gezmeye gelen insanların Yeşil Camii’yi görmeden dönmemelerini tavsiye ederiz.
Hacı Özbek Camii
Osmanlı'nın en eski camisi olma özelliğine sahip olan
Hacı Özbek Camii, 1333 yılında İznik'te inşa edilmiştir. Kare bir mimariye sahip olan Haci Özbek Camii, minaresiz olarak tasarlanmıştır. 13.yydan günümüze kalan en değerli yapıların başında gelen bu caminin yapımında kesme taş ve tuğlalar kullanılmıştır.
Eşrefi Rumi Camii ve Turbesi
İznik'te bulunan önemli türbelerden bir tanesi de
Eşrefi Rumi Camii ve Türbesi’dir. Osmanlı şehzadelerinden Şehinşah’ın eşi Mükrime Hatun tarafından 16.yy’da inşa ettirilen bu türbe 1640 yılında 4.Murat tarafından çinilerle kaplatılmıştır. Dışarıdan görkemli bir görüntüye sahip olan Eşrefi Rumi Camii, Yunan işgali sırasında yıkılmıştır. 1950 yıllarında tekrardan inşa edilerek hizmete açılan bu türbenin içerisinde Eşref-i Rumi adında bir mutasavvıf yatmaktadır.
Davudi Kayseri Türbesi
Dönemin bilinen müderrisleri arasında bulunduğu düşünülen Davud-i Kayseri anısına inşa edilen
Davudi Kayseri Türbesi, İznik Müzesinin hemen kuzey tarafındaki bir sokakta bulunmaktadır. Bu sokakta bulunan asırlık çınarın yanına gömüldüğü tahmin edilen Davud-i Kayseri için bu bölgeye türbe inşa edilmiştir. Kaldı ki türbe, camii gezmeyi sevenler açısından Davud-i Kayseri türbesinin görülmesini tavsiye ederiz.
Abdülvahab Sancaktarı Türbesi
8.yy’da Bizanslıların elinde olan İznik’in İslam Orduları tarafından fethedilmesine yardım ettiği ve savaş sırasında şehit düştüğüne inanılan Abdülvahab adlı kişiye hitaben inşa edilen
Abdülvahab Sancaktarı Türbesi, şehrin doğusunda şehri tamamen gören bir konumda bulunmaktadır. Bu türbeye halk arasında “Bayraklı Dede” denmektedir.
İznik'te Gezilecek Kiliseler
Hagios Tryphonos Kilisesi
İznik’in Bizans yönetimi altında bulunduğu 11.yy’da inşa edilen
Hagios Tryphonos Kilisesi, o dönem Bizans mimarisini tamamen yansıtmaktadır. Nitekim bu yapının dört sütunlu kapalı haç olarak inşa edildiğini söyleyebiliriz.
Ayatrifon Kilisesi
İznik’ten İstanbul'a gidiş yolu üzerine inşa edilen
Ayatrifon Kilisesi’nin 10 ila 12.yy arasında yapıldığı tahmin ediliyor. Zamanında kilise olarak inşa edilen yapı günümüzde büyük bir kubbeyle örtülüdür. Kilisenin iç kısımlarının ise; süslü mozaiklerle kaplandığı görülmektedir.
Koimesis Kilisesi
Koimesis Kilisesi, 8.yüzyılda Bizans piskoposu Hyakinthos tarafından inşa edilen Hyakinthos Manastırı’nın bir bölümü olduğu düşünülüyor. Bu bölgede 1065 yılında yaşanan depremler sırasında yıkılan manastırın ayakta kalan tek bölmesi olan
Koimesis Kilisesi, restore edilerek turistlerin ziyaretine açılmış durumdadır.
Yeraltı Mezarı (Hypoge)
İznik’teki Elbeyli Kasabası sınırları içerisine bulunan Hypoge 4 ila 5.yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilmiş olan bir yeraltı mezarıdır. Mezarın içerisinde tipik Hristiyan döneminin izlerini rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
İznik’in Görülmesi Gereken Hamamları
İsmail Bey Hamamı
Kubbe örtülü dört kare bir mimariye sahip olan İsmail Bey Hamamının tam olarak ne zaman inşa edildiği bilinmemektedir. Ancak 14 ila 17.yy’a ait Osmanlı mimarisine ait izler bulunmaktadır.
II.Murat Hamamı
15.YY’da inşa edilen II. Murat Hamamı, günümüzde halen erkek hamamı olarak hizmet vermektedir. Kubbe ile örtülen bu yapıyı İznik Çelebi Camii’nin yanında görebilirsiniz.
I. Murat Hamamı
14.yy’da iki kubbeli olarak inşa edilen I.Murat Hamamı,
Ayasofya Müzesi civarında bulunmaktadır. I.Murat Hamamı, tarihi hamamları ziyaret etmeyi sevenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.
İznik Çinisi
Osmanlı döneminde dünyaca ünlü bir çini üretim merkezi durumuna gelen İznik, bu özelliğini 18. yüzyılın sonunda yitirmiş. 1990’lı yıllarda İznik'te çini atölyeleri yeniden kurulmaya başlanmış. Şimdi çini üretimi yapan kırka yakın atölye var ve çinicilik tekrardan canlanmış.
İznik'te Ne Yenir?
İznik'te gölden tutulan balıkların tadına bakmak gerek. Tavası ve şişi yapılan yayın balığı İznik'e özgü lezzetlerin başında geliyor.
Yapmadan Dönme!
» Ayasofya’yı görmeden,
» Göl kıyısında nefes almadan,
» Çini yapımını öğrenip, hediyelik eşyalar almadan, DÖNME!
İznik Nerede, Nasıl Gidilir?
İznik
Bursa'ya 86 km,
İstanbul'a 190 km,
Ankara'ya 371 km ve
İzmir'e 386 km uzaklıkta, İznik'e ulaşmanın en kolay yolu hızlı feribotla
Yalova'ya gitmek.