İzmir, Ege Bölgesinin tam merkezinde bulunan bir körfez şehridir. İzmir körfezinin iki tarafında Göztepe ve
Karşıyaka karşılıklı şekilde bulunarak İzmir'i iki yakaya ayırmaktadır. Antik Yunan dönemlerinde dahi Anadolu'nun en önemli kenti olan İzmir, körfez yapısından dolayı birçok limana sahip olarak ticaret noktasında da önemli bir görev üstlenmiştir.
İzmir'in Tarihi
Antik çağda Smyrna adını taşıyan İzmir'in yerleşme tarihinin, elde edilen tarihi veriler doğrultusunda MÖ 3.000'in ilk yarısına dek uzandığı tespit edilmiş olsa da
İzmir tarihi daha eskilere uzanmaktadır. 2005 yılında yapılan kazılarda İzmir'deki en eski yerleşim Yeşilova Höyüğünde keşfedilmiştir. Böylelikle, İzmir tarihine ilişkin olarak ulaşılan yıllardan yaklaşık 3 bin yıl daha eskiye, yani MÖ 6500 yıllarına kadar gidilmiştir.
Eski İzmir olarak bilinen Smyrna, Hititlerin yıkılma dönemlerinde İonialılar tarafından MÖ 11. yüzyılın ortalarında kurulmuştur. Önce Frigya'nın (Phrygia) kontrolüne geçen kent, MÖ 7. yüzyılda Lidya'nın hakimiyetine girmiş, MÖ 6. yüzyılda ise Pers topraklarına katılmıştır. Yunan anakarasındaki kentler yeni yeni kalkınmaya başlarken, Smyrna MÖ 650-545 yılları arasında en parlak dönemini yaşamıştır. Daha sonra Kadifekale (Pagos) ile kıyı arasında, bugünkü yerinde kurulan Yeni İzmir, Helenistik ve Roma dönemlerinde İonia'nın en önemli merkezlerinden biri olmuştur.
MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender'in imparatorluğuna katılan bu bölge, daha sonra başkent
Bergama (
Pergamon) olan Bergama Krallığı'na bağlanmıştır. MÖ 133 yılında Roma İmparatorluğu’na katılan yerleşme, MS 178’deki depremden sonra, Marcus Aurelius ve eşi Faustina'nın yardımıyla yeniden inşa edilmiştir. MS 395 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra kent, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’na bağlanmıştır. İzmir ili sınırlarındaki yerleşmeler; İzmir (Smyrna),
Bayraklı (Palia Smyrna), Bergama (Pergamon), Efes (Ephesos), Çandarlı (Pitane),
Çeşme (
Erythrai), Değirmendere (
Kolophon),
Foça (Phokaia),
Seferihisar (Theos),
Kemalpaşa (Nymphaion) ve Ahmetbeyli'dir (Klaros).
Müslüman Arapların zaman zaman Doğu Roma (Bizans) başkentine düzenledikleri seferler sırasında istila tehlikesine maruz kalan İzmir, 672'de Halifelik Donanması tarafından kısa bir süre işgal edilmiştir. 9. yüzyıldan başlayarak Doğu Roma (Bizans) Donanmasının üslerinden biri olmuştur. Malazgirt Savaşı'nın ardından Türklerin egemenliğine giren kent, 1086'da Çaka Bey'in eline geçmiştir. Doğu Roma (Bizans), İzmir'i ancak Haçlıların yardımıyla 1098 yılında geri alabilmiştir. Aydınoğulları 1317'de Kadifekale'yi, 1329'da da San Pietro Hisarı'nı ele geçirmiştir. 1344'de. Martino Zaccaria'nın komuta ettiği Hıristiyan filosu, kenti yeniden işgal etmiştir. 1390 yılında Yıldırım Bayezid (1389 - 1403) İzmir'i Aydınoğlu Beyliği ile Osmanlı topraklarına katmıştır. Fakat Ankara Savaşı sonrasında şehir Osmanlı kontrolünden çıkmıştır. 1403 yılında, Rodos Şövalyelerinin savunduğu kenti, Timur iki haftalık bir kuşatmanın sonunda fethetmiştir.
Timur'un Aydınoğullarına geri verdiği kent, 1426 yılında oldukça hasarlı bir durumda yeniden Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1472'de bir Venedik filosu tarafından yakılıp yıkıldıktan sonra, Fatih Sultan Mehmet döneminde (1451 -1481) kentin savunması güçlendirilmiş ve iç limandaki eski kale yeniden yaptırılmıştır. Bu dönemden sonra İzmir, bir dış ticaret merkezi olarak gelişmeye başlamıştır. 1688'deki depremde tamamen yıkıldıktan sonra yeniden inşa edilen kent, 18. yüzyılın başlarında ortaya çıkan ve yaklaşık on bin kişinin öldüğü bir veba salgınına maruz kalmıştır.
Ayrıca kent 1730,1773 ve 1883 yıllarında meydana gelen depremlerde hasar görmüştür. I. Dünya Savaşı'ndan sonra, 15 Mayıs 1919'da Yunan birlikleri İzmir'e çıkmıştır. I. Dünya Savaşı'nın sonunda gerçekleştirilen müttefik işgali, tüm yurtta tepki uyandırmıştır. Kurtuluş Savaşı'nın başlaması ve Büyük Zafer'in ardından İzmir, 9 Eylül 1922'de kente giren Türk ordusu tarafından Yunanlardan kurtarılmıştır. 13 Eylül 1922 günü başlayan yangın, İzmir'in büyük bir bölümünü harabeye çevirmiştir.
Bu güzide kentimizin tarihini öğrendikten sonra internet ortamındaki en detaylı olan
İzmirde gezilecek yerler listemize bir göz atalım.
İzmir'de Gezilecek Yerler
İzmir'den kalkan ticari gemiler eski zamanlardan günümüze kadar Akdeniz ülkeleri ve Ege ülkeleri arasında ürün ve yolcu taşımacılığı yapmışlardır. İzmir'den Anadolu'ya dağılan birçok ürün için öncelikle İzmir'de Kemeraltı bölgesi tercih edilir ve tüm ürünler önce Kemeraltı bölgesinde satışa sunulup sonra bir ticaret merkezi olarak Anadolu'ya dağılır.
Kemeraltı
Kemeraltı, İzmir'in alışveriş noktasında en karmaşık ve kozmopolit yapısına sahip olarak
İzmir'de gezilecek yerler noktasında büyük biri alan oluşturmaktadır. Her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği ve canlılığını koruyan bu bölge tarihi bir çarşı yapısı oluşturarak içerisinde bulundurduğu farklı yapılarla ilgi çekici bir görünüme sahiptir. Konak’ta yer alan çarşı alanı içerisinde onlarca farklı han arasında özellikleri Kızlarağası Hanı, 18. yüzyılda inşa edilmiş önemli bir tarihi yapıyı oluşturmaktadır.
Konak Saat Kulesi
Kemeraltı çarşısından yürüyerek ulaşabileceğiniz Konak Meydanında İzmir'in sembolü haline gelenKonak Saat Kulesini görebilirsiniz. Konak Meydanı'nda, Konak Camisi ile deniz arasındadır. 1901 yılında Sadrazam Küçük Sait Paşa tarafından, Sultan II. Abdülhamid'in (1876 -1909) tahta çıkışının 25. yıldönümünde, padişaha armağan olarak yaptırılmış; kulenin saati ise Alman imparatoru II. Wilhelm tarafından hediye edilmiştir. İlk adı Sultan II. Abdülhamid'den dolayı Hamidiye Kulesi olmuştur. 1919'da Yunanlara sıkılan ilk kurşun burada atıldığından. Haşan Tahsin adına yaptırılan ilk Kurşun Anıtı da bu alana dikilmiştir. Yine kısa bir mesafe ile ulaşabileceğiniz İzmir Agorası şehir merkezinde bulunan en büyük agoradır. Agora kelimesi Grekçede toplanılan yer anlamına gelerek antik çağlarda yunan kentlerinde inşa edilmiş bir yapıdır.
Hükümet Konağı
Konak ilçesine ismini veren ve 19. yüzyılda inşa edilmiş olan Hükümet Konağı ise Kurtuluş Savaşı dönemlerinde çok önemli bir yere sahip olmuştur. Bölgede bulunan Kestane Pazarı Cami kare temel üzerine inşa edilmiş yapısıyla 17. yüzyıldan günümüze kadar aktarılmış önemli bir yapıyı temsil etmektedir.
Kadifekale
İzmir'i ve Körfez'i iyi gören, 186 metre yüksekliğindeki bir tepe üzerindedir. MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender tarafından generallerinden Lysimakhos'a, İzmir halkının Perslere karşı yapılan savaşlardaki yardımları karşılığında yaptırılmıştır. Romalılar ve Doğu Romalılar (Bizans) tarafından yapılan eklemelerle büyütülen kalenin duvarlarının 6 km uzunluğunda ve 20-30 m yüksekliğinde olduğu, ayrıca 24 kulesi ve 3 büyük kapısı bulunduğu belirlenmiştir.
1402 yılında Timur tarafından yıkılan yerleşim, sonra yeniden kurulmuş ancak 1688 yılındaki depremde büyük hasar görmüş, daha sonra Osmanlılar tarafından onarılmıştır. Bugün ise beş kulesi ile duvarları ayaktadır. Kalenin içi bir çam ormanını andırır ve tam ortasında bir su sarnıcının kalıntıları bulunmaktadır. Tarih boyunca İzmir'e hükmeden Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Beylikleri ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde farklı onarımlar ve restorasyonlar görmüş olan kalenin bir kısmı bulunmaktadır.
Büyük bir kısmı şehir içerisinde kalan yapının surları ve kale döneminden kalmış olan bir sarnıç ve mescit kalıntısı yer almaktadır. İnanışa göre Kadifekale, İzmir'de yaşayan
Amazon kadınlarının varlıklarını sürdürdükleri bir mekan olarak bilinmektedir.
Tarihi İzmir Asansörü
Kent merkezinde bulunan İzmir'de görülmesi gereken yerler arasında Karataş semtinde yer alan ve Mithatpaşa Caddesi ile Halil Rıfat Paşa semti arasındaki yüksek ulaşım farkını kapatan asansör ziyaret edilebilir. Tarihi İzmir Asansörü, 1907 yılında Musevi iş adamı
Nesim Levi tarafından yaptırılmıştır. Cadde ve semt arasında 155 basamakla çıkılan eski merdivenler yerine kolay bir şekilde ulaşımın sağlanması için yapılan bu asansör, 1985 yılında restore edilerek tekrar çalışır konuma getirilmiştir.
Kordon
İzmir'in en ilgi çekici noktalarından birisi de Alsancak Mahallesinde yer alan Kordon, Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve Sevgi Yolu olarak bilinmektedir. Bu üç önemli yol İzmir'de yaşayan insanların ve İzmir'i ziyaret eden insanların yürüyüş, alışveriş, eğlence, yemek ve dinlenme amacıyla tercih ettiği yolları temsil etmektedir.
Alsancak Mahallesi boyunca oluşturulmuş olan çok geniş bir alana sahip Kordon üzerinde birçok farklı sanatsal eser, etkinlikler, kafeterya ve restoran bulunmaktadır. Aynı şekilde Kıbrıs Şehitleri Caddesi; Alsancak iç kısmından başlayan çok uzun bir cadde olarak cadde üzerinde bulunan AVM'ler, alışveriş noktaları, çarşılar, mağazalar, lokantalar ve kafeteryalar ile önemli bir noktayı oluşturmaktadır. Alsancak'ta yer alan Sevgi Yolu ise 2 tarafında yüzyıllar önce dikilmiş palmiyeler ile rengarenk bir zemine sahip ve eski kitapların, hediyelik eşyaların ve birçok farklı ürünün satın alınabildiği özel bir yeri ifade etmektedir.
Pasaport Vapur İskelesi
İzmir'in en eski binalarından biri olan Pasaport Vapur İskelesi, zamanında gümrük binası olarak kullanılmış ve bugün körfez içerisinde yolcu taşımacılığı için kullanılan bir yapıdır. Bu iskeleden; Karşıyaka, Alsancak, Konak, Göztepe ve Bostanlı yönlerine vapur seferleri düzenlenmektedir. Konak Pier ile Cumhuriyet Meydanı arasında bulunan pasaport rıhtımı hem gezi anlamında hem de turistik anlamda çok estetik bir görüntü oluşturmaktadır.
Modern Müze Binası
Konak ilçesi Bahribaba Parkı içerisinde yer alan beş dönümlük bir alan üzerinde inşa edilmiş
modern müze binasında İzmir'in tüm arkeolojik eserlerini ve etimolojik eserlerini görebilir ve antik dönem kalıntılarının estetiğine şahit olabilirsiniz.
İzmir Arkeoloji Müzesi
Tepecik'te bulunan Ayavukla Kilisesi'nde 1927 yılında Asarı Atika adıyla açılan müze, kilisenin zamanla yetersiz kalması üzerine, önce 1951 yılında Kültürpark'daki binaya taşınmıştır. Sonrasında 1981 yılında Konak'taki modern binasına taşınmıştır. İzmir Arkeoloji Müzesi'nde Aphrodisias, Miletos, Bayraklı (Palia Smyrna), Bergama (Pergamon), Efes (Ephesos), Çandarlı (Pitane), Çeşme (Erythrai), Değirmendere (Kolophon), Foça (Phokaia), Seferihisar (Theos), Ahmetbeyli (Klaros), Magnesia, Tralles, Stratonikeia, Bodrum-iasos, Notion, Larissa, Kyme, Lebedos, Klazomenai ve Panaz Tepe gibi ören yerlerinde ortaya çıkarılan eserler ile Roma ve Doğu Roma (Bizans) dönemlerinden kalma eserler sergilenmektedir.
Atatürk Müzesi
Alsancak'da, Atatürk Caddesi'nde, 248 nolu iki katlı binadadır. 1923, 1930 ve 1934 yıllarında İzmir ziyaretlerinde Atatürk bu evde konaklamıştır. 1978 yılında Atatürk ve Etnografya Müzesi adıyla açılan müze, etnografya alanına ait eserlerin Etnografya Müzesi'ne taşınması üzerine Atatürk Müzesi olmuştur. Müzede Atatürk'e ait eşya, çeşitli tablolar, fotoğraflar ve büstler sergilenmektedir.
İzmir'in İbadet Alanları
İnanç turizmi noktasında İzmir merkezinde görebileceğiniz birçok farklı cami, sinagog ve kilise yapıları günümüze kadar korunmuş özel yapılardır. Çankaya semtinde bulunan St. Polycarp Kilisesi kentin en ihtişamlı dini merkezlerinden biri olarak yürüyerek erişilebilecek uzaklıktadır. 17. yüzyılda inşa edilmiş bu yapı gibi İzmir'de yer alan diğer ibadet yapıları ise Konak ilçesinde yer alan Yalı Camii, Karataş semtinde bulunan ve 100 yılı aşkın süredir aktif olan Bet İsrael Sinagogu, Kemeraltı'nda bulunan Kemeraltı Cami ve diğer farklı bölgelerde bulunan Salepçioğlu Cami, Başdurak Cami, Şadırvan Cami, Hisar Cami ve diğer dini yapılar önemli bir inanç turizmi imkanı tanımaktadır.
Başdurak Camisi
Anafartalar Caddesi'yle İzmir'in tarihi ve ticari merkezlerinden Kemeraltı 873 numaralı sokağın kesişme noktasındadır. 1774 yılında zahire tüccarı Hacı Hüseyin tarafından yaptırılmıştır. Caminin alt tarafında dükkânlar, üst kısmında ise ibadet ve son cemaat yerleri bulunmaktadır. Büyük bir kubbe ile desteklenen ibadet alanı kare planlıdır. 1894 yılında onarım gören cami üç yıl süren restorasyon çalışmalarından sonra 2001 yılında ibadete açılmıştır. Minaresi tek şerefelidir.
Çorakkapı Camisi
Basmane'de, Basmane Garı’nın karşısında, Gaziler Caddesi'nin başlangıcındadır. 1747 yılında yapılmış, 19. yüzyılda aslına uygun olarak onarılmıştır. Ana mekân, sekizgen bir kasnağa oturan tek bir kubbe ile örtülüdür. Tek şerefeli minaresinin gövdesi kesme taştan yapılmıştır. Bina iki yana doğru üçer kubbe ile örtülü bir bölümle genişletilmiştir. Son cemaat yeri beş kubbelidir. Minberi mermerdendir.
Hatuniye Camisi
1739 yılında Hacı Hüseyin tarafından eşi Tayyibe Hatun için yaptırılan cami Anafartalar Caddesi üzerinde, İzmir Belediyesi tarafından parka dönüştürülen medresenin yanında bulunmaktadır. Kesme taştan yapılan cami taş duvarlı, tek kubbeli, tek şerefelidir. Minberi tahta oymalarla süslüdür. Son cemaat yeri beş kubbelidir. L biçiminde bir kadınlar mahfili vardır.
Hisar Camisi
İzmir’deki en büyük ve en gösterişli olan Hisar Camisi, Hisarönü semtinde Fevzipaşa Caddesi'nde, 899 numaralı sokağın sonundadır. 1402 yılında Timur tarafından yıktırılan hisarın karşısında yer aldığından bu adla anılır. Yapımına 1579 yılında başlandığı hâlde, son hâli Özdemiroğlu Molla Yakup tarafından 1598 verilmiştir. 1813,1881,1927 ve 1980 yıllarında onarım görmüştür. Tek kubbeli ve tek şerefelidir. Son cemaat yeri yedi kubbelidir.
İki Çeşmelik Camisi
Eşrefpaşa Caddesi'nde, 773 numaralı sokağın başındadır. Yazıtında 1893 yılında yapıldığı yazılıdır. Alt kısmına dükkanların eklendiği cami kesme taştan yapılmıştır; tek kubbeli, tek şerefelidir. Camiye merdivenle çıkılır. Tek şerefeli minaresi beyaz kesme taştan yapılmış olup, yüksek bir kaide üzerine yerleştirilmiştir.
Kemeraltı Camisi
Anafartalar Caddesi'nde, 853 numaralı sokağın başında ve Kemeraltı Çarşısı'nın içindedir. Yusuf Çamazade Ahmet Ağa tarafından 1671 yılında yaptırılmıştır. Tek kubbeli ve tek şerefelidir. Son cemaat yeri üç kubbeyle örtülen cami kesme taştan yapılmıştır.
Kestane Pazarı Camisi
Ahmetağa Mahallesi, Anafartalar Caddesi, 872 numaralı sokakta bulunmaktadır. 1663 yılında, Eminzade Hacı Ahmet Ağa tarafından yaptırılmıştır. Taş duvarlı, büyük bir camidir. Altında dükkanlar bulunmaktadır. Cami kare mekan üzerine yapılmış tek bir kubbeyle örtülür, minaresi tek şerefelidir. Mihrabın bir kısmı Selçuk’taki İsabey Camisinden getirilmiştir.
Konak Camisi
Konak Meydanı'nda, Hükümet Konağı önünde. Saat Kulesi’nin yanında bulunan cami, Yalı Camisi adıyla da tanınır. İnşa tarihi kimi kaynaklarda 1755 olarak verilen caminin kimi kaynaklarda ise Kâtipzade Mehmet Paşa’nın kızı (İngiliz) Ayşe Hanım tarafından medrese olarak yaptırıldığı belirtilmektedir. Son olarak 1964 yılında onarılan, sekizgen planlı, pencerelerinin etrafı çinilerle süslü, küçük bir camidir. Tek şerefeli minaresi, kesme taştan bir kaide üzerine yerleştirilmiştir.
Şadırvan Camisi
Kemeraltı Çarşısı içerisinde, 912 numaralı sokaktadır. 1636 yılında Bıyıkoğlu Mahmut tarafından yaptırılmış ve süslü şadırvanı yüzünden bu ad verilmiştir. 1815 yılında onarılan cami, şadırvan ile büyük bir çarşının üzerinde yer alır. Duvarları taştan, tek kubbeli ve 1941 yılında onarım gören tek şerefeli minareye sahip olan camiye bir merdivenle çıkılmaktadır.
Diana Hamamı
Tepecik'de. Halkapınar Su Tesisleri içerisindedir. Günümüze ancak temel kalıntıları ulaşabilmiştir. Romalıların ay ve av tanrıçası Diana adına yapılmış bir hamamdır. Yunanlarda Diana'nın karşılığı Artemis olduğundan, hamam hem Artemis Hamamı hem de Diana Hamamı olarak anılmaktadır.
Kızılçullu (Paradiso) Su Kemeri
Şirinyer'de, Melez Çayı üzerindedir. Kadifekaie ve çevresinde kurulan ilk şehre su getirmek amacıyla Doğu Romalılar (Bizanslılar) tarafından yapılmıştır. Osmanlılar tarafından birçok kez onarılan yapı, üç katlı kemerler üzerine iki sıra olarak kurulmuştur. Kemerlerin dayanıklılığını sağlamak için harcında yapışkanlık özelliği bilinen yumurta akı kullanılmıştır.
Roma Yolu
Eşrefpaşa'da, Cumhuriyet Parkı'nın içerisindeki taş döşemeli yoldur. Romalılar tarafından yapıldığı için bu ad verilmiştir. Altın Yol olarak da bilinir. Büyük boy kesme taşların yan yana dizilmesiyle yapılan yolun ancak 140 metrelik kısmı günümüze ulaşabilmiştir.
Kültürpark
Kapladığı alan, hayvanat bahçesi, kafe ve restoranlarıyla İzmirlilerin ve kenti gezmeye gelenlerin soluklandığı Kültürpark, kent merkezinde yeşilin en yoğun olduğu alandır. Parkta, her yıl eylül ayı ortasında Türkiye'nin en köklü, en tanınmış ve en kapsamlı fuarı düzenlenmektedir. 10 gün süren fuar, belli bir sektör kısıtlaması olmayan, bir fuardan çok panayır havasında süregelen geleneksel bir organizasyondur.
İnciraltı Plajı
Ayrıca çok eski dönemlerde İzmirlilerin denize girmek için tercih ettiği eski plajlardan biri olarak İnciraltı, günümüzde halen doğal yapısı ve nefes alma imkanı sunan güzelliğiyle kent ormanının kurulu olduğu yerdir. İzmir'in en ferah ve yeşil bölgelerinden biri olarak lokantalar ve balıkçı Barınağı ile ayrı bir güzellik oluşturmaktadır.
İzmir Agorası
Namazgahta, 920 numaralı sokaktadır, ilk kalıntıları MÖ 4. yüzyılın sonlarında rastlanan Agora, MS 178 yılında Roma İmparatoru Marcus Aurelius tarafından, eski İzmir (Smyrna) için pazar yeri olarak yaptırılmıştır. Romalıların
forum (meydan) dedikleri pazaryeri (
Yunanca agora kelimesi, konuşmak anlamına gelen agoreuein filinden türetilmiştir), kente dair politik ve adli işlerin konuşulduğu, ticari işlemlerin yapıldığı, batısında ve doğusunda birer
stoanın, çevresinde ise meclis binası
(bouleuterion, Yunanca “düşünüp taşınma "anlamına gelen bouleusis kelimesinden gelmektedir) ve diğer kamu yapılarının bulunduğu, kısaca kentin kalbinin attığı yerde bulunan sonraki dönem camisi günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Yapının batı galerisindeki kapı ile 13 adet korint başlıklı sütunu ayaktadır. Doğu kapısı ve Agora’nın Meydanı tamamen yıkılmış durumdadır. Yapının kuzeyinde yer alan bazilika ve Kuzey Caddesi olarak anılan bir cadde gün ışığına çıkarılmıştır.
İzmir'in Antik Kentleri
İzmir ilçeleri konusunda,
İzmir'de gezilecek yerler arasında en önemli noktaları oluşturan Bergama Antik Kenti ve Efes Antik Kenti mutlaka unutulmaması gereken alanlardır. Bergama, İzmir'e 103 kilometre mesafede bulunan Pergamon Antik Kentine ev sahipliği yapmaktadır. Antik kentte koruyucu Athena adına yapılan tapınak ve diğer yapılar tarihi bir görsellik oluşturmaktadır. Günümüzde sürdürülen kazı çalışmalarında halen kentin kalıntıları ortaya çıkarılmaktadır.
Benzer bir şekilde Seferihisar ilçesinde de İyonya, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin izleri bulunmak üzere sahip olduğu Teos ve Lebedos antik kentleri ziyaret edilebilir.
Efes Antik Kenti
İzmir'in en önemli antik yapısı olan ve dünyaca büyük üne sahip olan Efes ise şehrin Selçuk ilçesi sınırları dahilinde bulunan bir antik kenttir.
Efes Antik Kenti, Kültür Bakanlığı tarafından kurulmuş Efes Arkeoloji Müzesi sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen müzelerinin başında bulunmaktadır.
Antik şehir bölgesinde bulunan ve Selçuklu sanatının önemli mimarilerinden biri olan İsabey Cami bölgeyi ziyaret edilirken görülebilir. Efes, bilim ve sanat dünyasında önemli bir yere sahip olarak tarih boyunca birçok önemli insanın yetişmesini sağlamıştır. Kent dahilinde dev bir açık hava tiyatrosu, çarşı, caddeler, kütüphane, mezarlar ve farklı yapılar bulunmaktadır. 2000 yıldan fazla mazisi bulunan bu kent, pek çok farklı uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Efes Antik Kenti ile çok yakın bir mesafede bulunan Meryem Ana evi de bölgeye kutsal kutsal bir anlam katmaktadır. Ayrıca Efes Antik Kenti ziyaret edildikten sonra çok yakın bir konumda bulunan dünyaca ünlü
Şirince köyü ziyaret edilerek şarap evleri denenerek lezzetli yemekler yenebilir.
Smyrna Antik Kenti
Kent merkezinde yer alan önemli kültürel bölgeler olarak Kemeraltı'nı ve Agora’yı gezdikten sonra İzmir'deki bir sonraki durağınız Smyrna Antik Kenti olabilir. Bu antik kent, Anadolu'nun İç bölgelerinden denize açılan kapı olarak görülmüş ve bir liman kenti olarak kullanılmıştır. Roma İmparatorluğu’na bağlı kentler arasında üç defa tapınak yapma hakkına sahip olan bu kent, İzmir'in en önemli antik yapılarından biridir. Alternatif olarak Konak bölgesinde bulunurken Konak Vapur İskelesi üzerinden Pasaport, Alsancak, Karşıyaka ve Göztepe vapur iskelelerine düzenlenen vapur seferleriyle kısa bir deniz yolculuğu gerçekleştirebilirsiniz.
Pergomon (Bergama) Antik Kenti
Kazı çalışmaları esnasında bulunan bazı seramikler, antik dönemde burada küçük bir yerleşimin bulunduğunu göstermektedir. Fakat bugün kalıntıları görülen
Pergomon antik kenti, Helenistik ve Roma dönemlerinde gelişme göstererek geniş bir alana yayılmıştır.
İzmir'in Görülmesi Gereken İlçeleri
İzmir il merkezinde gezip görülebilecek bu kadar farklı ve özel yer bulunmakla birlikte özel olarak İzmir'in deniz kenarı ilçelerinde de birçok farklı tarihi ve özel yapı ile karşılaşabilirsiniz. Kentin en önemli bölgelerinden biri olarak Göztepe, Karşıyaka ile karşı karşıya bulunması sayesinde önemli bir rekabet ortamı oluşturmaktadır. İzmir vatandaşları için Karşıyakalı veya Göztepeli olmak hem futbol anlamında hem de ikamet anlamında önemli bir noktadadır.
Bornova
Merkeze yakın bir noktada bulunan
Bornova ilçesi ise Küçükpark gibi önemli noktaları ile özellikle üniversite öğrencilerinin hayatını sürdürdüğü çok kalabalık ve aktif bir mekanı sağlamaktır.
Karşıyaka
İzmir'in öteki yakasında bulunan Karşıyaka, özellikle çarşısıyla çok hareketli bir hayat sağlamaktadır. Karşıyaka, İzmir'de gezilecek yerler arasında Alsancak bölgesinde bulunan Kıbrıs Şehitleri Caddesi gibi Karşıyaka çarşısı ile özel ve zevkli bir gezi imkanı ile alışveriş imkanı sağlamaktadır. Karşıyaka Çarşısında bulunan Özgürlük Anıtı ilçenin simgesi noktasında yer alır.
Çiğli
Karşıyaka'ya yakın bir noktada bulunan
Çiğli ilçesinde 425.000 metrekare üzerine kurulmuş olan İzmir Doğal Yaşam Parkı
Avrupa'nın en büyük doğal yaşam parkı olarak bilinmektedir. Park bünyesinde 120 farklı türden yaklaşık 1500 hayvan yer almaktadır.
Karaburun
İzmir'in en uç noktasında bulunan
Karaburun ilçesi, şehrin en sakin ve sessiz bölgelerinden birini oluşturmaktadır. Barındırdığı doğal güzellikleri arasında nergis çiçeği, zeytin ve zeytinyağı ve Ege otları yer almaktadır. Bu bölgede çıplak gözle Sakız Adası ve Midilli Adasını görebilir ve aile işletmelerinin sahip olduğu pansiyonlarda konaklayabilirsiniz.
Urla
Urla ilçesinde ise Çeşmealtı’nda deniz keyfi yaşayabilirsiniz.
Tire
Sahip olduğu orman ve bitki örtüsü ile birlikte İzmir'in önemli bir ilçesi olarak
Tire ilçesi, tarım noktasında muhteşem bir mutfak zenginliği oluştururken Türkiye'nin meşhur şiş köftesi olan Tire Köfte içinde birçok kişinin ziyaret ettiği bir ilçedir.
Ödemiş
Ödemiş ilçesine bağlı olan
Birgi Mahallesi ise asırlık çınarları, tarihi evleri ve tarihi sokakları ile muhteşem bir görünüm oluşturmaktadır.
İzmir'in Neyi Meşhur?
İzmir; tarih, kültür, sanat ve sağlık turizmi noktasında ve deniz turizmi noktasında birçok farklı bölgeye sahip olarak zenginliğini ortaya koymaktadır. Türkiye'nin en önemli 3. kenti olan İzmir'de gerçekleştirdiğiniz geziler sırasında muhteşem ve ilginç bir mutfak ile karşılaşabilir ve
İzmir neyi meşhur sorusunun yanıtını bulabilirsiniz. Özellikle Ege bölgesinin en lezzetli balıklarını İzmir merkez ve ilçelerinde tadabilir, İzmir'in meşhur boyoz, kumru ve çeşme kumrusu ile karışık sandviçini deneyebilirsiniz.
Aynı zamanda enfes ve taze midye dolmaları tüketebilir ve meşhur İzmir rakısı ile damaklarınızda ayrı bir tat bırakabilirsiniz. İzmir'in en meşhur simgeleri haline gelen Saat Kulesi ve Efes gibi bölgelerle ilgili hediyelik eşyalar ve dekoratif ürünler satın alabilirsiniz.
İzmir Nerede, Nasıl Gidilir?
Türkiye'nin en gelişmiş ve en çok nüfusa sahip üçüncü şehri olan
İzmir nerede diyecek olursak, Ege bölgesinde yer alır. Balıkesir, Manisa ve Aydın illeri komşu olan İzmir'e İstanbul'dan ulaşmak için Balıkesir üzerinden E881 karayolu kullanarak ulaşabilirsiniz. Ankara yönünden gelecekler ise Afyon - Uşak üzerinden E96 karayolu kullanarak İzmir'e ulaşabilirler. İstanbul - İzmir arası 472, Ankara - İzmir arası ise 585 kilometredir.
Ayrıca İzmir'de tren garı ve havalimanı da bulunmaktadır. Bulunduğunuz yerde bu ihtimalleriniz var ise kullanabilirsiniz.
İzmir Tanıtım Filmi