İstanbul’da yer alan Prens Adaları’nın üçüncüsü olarak bilinen Burgazada, görünümünden kaynaklı olarak diğer adalardan ayrılır. Yaklaşık 2 kilometre genişliğine sahip olan ada, yuvarlak biçimdedir. Adanın içerisinde bulunan çam ormanları, koyları, sahilleri ve ahşap köşkleri; her dönem ziyaretçilerini mest eder.
Doğal güzellikleri ve tarihi yapıları ile hem kültürel hem de turistik anlamda benzersiz bir yer olan Burgazada, bir gün içerisinde kolaylıkla gezilebilir. Ada, şehir merkezinden uzakta olması ve temiz havası sayesinde özellikle bahar ve yaz aylarında kalabalık olur. Elitcar Rental olarak hem İstanbul’da hem de Burgazada’da gezilecek yerleri görmek isteyen kişilere
İstanbul araç kiralama hizmeti sunmaktayız.
Burgazada’da Görülmesi Gereken Yerler
Deniz yolu üzerinden ulaşımın sağlandığı Burgazada; yemek, kültür ve turistik açıdan önemli olması ile birçok turistik gezi rotasının ilk sıralarında yer alır. Burgazada’ya gidince mutlaka görülmesi gereken yerleri şu şekilde listeleyebiliriz;
1896 yılındaki restorasyonunun sonucunda günümüzdeki şeklini ve görünümünü alan Aya Yani Kilisesi’nin İmparatoriçe Theodora tarafından yaptırıldığı düşünülür. Burgazada’nın mimari açıdan en dikkat çeken yapılarından biri olan bu kilisede 11. katın altında bir zindan bulunur. İmparatorun kararına karşı çıkan Papaz Methodius; 7 yıl boyunca bu zindanda işkence görmüş, imparatorun ölümünün ardından özgürlüğüne kavuşmuştur. Zindan, günümüzde de kilisenin altında yer alır. Aya Yani Kilisesi, Burgazada’nın Takımağa Meydanı Sokağı’nda bulunur. Kubbeli yapısı ve etkileyici tarihi ile bu yapı, her pazar günü ayin amaçlı açılır.
- Aya Yorgi Garibi Manastırı
Adanın en renkli ve eğlenceli caddesi olan Gönüllü Caddesi’nde bulunan Aya Yorgi Garibi Manastırı; minik avlusu, mavi beyaz renklerdeki mimarisi ve çanı ile dikkat çeker. 17.yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği düşünülen bu yapı, iki katlı bir tasarıma sahiptir. Pazartesi ve Cuma günleri kapalı olan manastırda şanslı ziyaretçiler manastırın zangocu Yorgo Güller ile tanışarak sohbet etme imkanına erişebilir.
Eski adı ile Hristos Tepesi olarak bilinen manastır, Burgazada’nın en güzel manzaralarından birine sahip olan Bayraktepe’de yer alır. Makedonyalı İmparator 1.Vasil tarafından kurulan Hristos Manastırı, eski bir antik Yunan tapınağının kalıntılarının olduğu bölgeye inşa edilmiştir. Manastırın adı Hz.İsa’nın Yunancadaki isminin karşılığı olan Hristos’tan gelir. Manastırın bulunduğu bölgede yağmur sularını biriktiren dört tane kemerli yeraltı sarnıcı vardır. Tüm adanın ve benzersiz deniz manzarasının görülmesini sağlayan bu manastırın, her dönem pek çok ziyaretçisi olur. Başta Ortodokslar olacak şekilde bütün adalılar her sene 6 Ağustos’ta bu bölgede kutsal günlerini yad etmek adına bir araya gelirler.
- Sait Faik Abasıyanık Müzesi
Çağdaş Türk Edebiyatı’nın saygın yazarlarından biri olan Sait Faik Abasıyanık, 1906 - 1954 yılları arasında bu evde yaşar. Yazarın ölümünün ardından annesinin isteği üzerinde yaşadığı bu ev, bir müzeye dönüştürülür. Öykülerine konu edindiği martılar, yaz meltemi, balıklar ve tül şapkalı Rum kadınları; Burgazada’nın etkilerinden kaynaklı olarak yazılır. Ada ile bütünleşmiş olan bu müzede Sait Faik’in yaşamından pek çok farklı iz olduğu görülür. Müzede Abasıyanık’ın fotoğrafları, eşyaları, mektupları ve eserleriyle beraber bütün anıları da sergilenir. Sait Faik Abasıyanık Müzesi Pazar, Pazartesi ve Salı günleri dışındaki tüm günler saat 11:00 ile 17:00 arasında ziyaretçilerine ücretsiz olarak açılır. Burgazada’ya giden herkesin mutlaka bu müzeye uğraması tavsiye edilir.
Hem sahili hem de restoranı ile Burgazada’yla adeta bütünleşmiş olan Kalpazankaya, Sait Faik’in de öykülerini yazarken ilham almak için sıklıkla vaktini geçirdiği bir yerdir. Burgazada’nın bu beldesine 25 dakikalık yürüme ile ulaşılabilir ancak isteğe bağlı olarak bisikletle ve tekne ulaşımıyla da giriş yapmak mümkündür. Şehrin gürültüsünden ve kalabalığından uzak bir yere kurulmuş olan Kalpazankaya restoranının hemen alt kısmında buraya bağlı olan sahil bulunur. Özel günlerin vazgeçilmez adresi olan bu mekânda sene boyu aktif şekilde hizmet verilir. Adanın arka kısmında yer alan Kalpazankaya, benzersiz gün batımı manzarasını izlemek isteyenlerin bir numaralı tercihidir.
Lübnanlı bir Ermeni olan Madam Martha isimli güzel kadının anısına bu ismi alan koy, adanın kuzeybatısında yer alır. Eski adıyla halk arasında Halikya Koyu olarak da bilinir. Denize girilecek oldukça geniş bir alana sahip olan koyun hemen yakınında bir şeyler içmek veya yemek isteyen ziyaretçiler için küçük ve salaş bir kafe bulunur. Son yıllarda özelleştirilen Madam Martha Koyu’nda şezlong ve şemsiye hizmeti de vardır.
Burgazada’nın en gizli yeri ve keşfedilmemiş cenneti olarak bilinen Düşler Sahili, Kınalıada manzarasına hâkim olan bir plajdır. Ağaçların arasında geçen bir yürüyüşün ardından dar ve eski merdivenlerden aşağı inerek ulaşılan bu sahil, az sayıda şezlongu ile adeta özel bir plaj havasına sahiptir. Küçük bir işletme tarafından bakılan Düşler Sahili’ne, adaya giden herkes mutlaka uğramalıdır.
Kiralık Araç ile Burgazada’ya Kolay Ulaşım
İstanbul üzerinden ulaşımın sağlandığı Burgazada’ya daha rahat ve kolay gidilmesinin en bilindik yolu İstanbul şehir içinde vapura ya da motor seferlerine ulaşana kadar araç kullanmaktır. Bu konuda da kalitesini konuşturan Elitcar Rental, birçok kişinin ilk adresi olur.
Özellikle yurtdışından veya uzak yerlerden tarihi adaları görmek için gelen kişiler,
İstanbul yeni havalimanı araç kiralama konusunda detaylı araştırma ve inceleme yapar. Elitcar Rental, başka yerden uçakla ya da otobüsle gelen ziyaretçiler için İstanbul içerisinde rahat bir gezinti sağlanması amacıyla ziyaretçilerine araç kiralama hizmeti sunar. Geziye ve kiralama sürecine dahil olan kişi sayısına göre de farklı büyüklükteki araçlar arasından en uygun olan tercih edilir.