Türkiye konumu nedeniyle birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir sahne aslında. Hititler’den Persler’e, Roma’dan Bizans’a, Selçuklu’dan Osmanlı’ya birçok imparatorluk Türk topraklarında hüküm sürmüş. Hepsi de ardında birbirinden önemli eserler bırakmışlar. Bize de tarih ve kültür gezilerine çıkmak düşer tabii. Size bu yazımda Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken 10 tarihi yer hakkında bilgi vereceğim.

1. Olympos Antik Kenti

Antalya’nın gezginler ve bohem turistler tarafından en sevilen yeri olan Olimpos, eğlencesi ve deniziyle olduğu kadar antik kentiyle de biliniyor. Olympos Antik Kenti deniz kenarında bulunuyor ve ortasından geçen nehir denize bağlanıyor. Bu nehir geçmişte korsanlar için çok iyi bir korunma ve saklanma alanı olmuş. Olympos, Likya Birliği şehirlerinden biriyken önce Roma’ya sonra Bizans ve Osmanlı’ya ev sahipliği yapmış. Antik kenti gezerken kaya mezarları, mozaikli kilise, tiyatro ve tapınak görebilirsiniz. Buraya girmek için Müzekart kullanılıyor. Ayrıca günlük bilet de gişelerde satılıyor.

2. Göbeklitepe

12 bin yıllık ören yerinin Dünya’nın ilk tapınağı olduğu düşünülüyor. Buranın keşfedilmesi insanlık tarihinin yeniden tartışılmasına neden oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2019 yılı Göbeklitepe Yılı ilan edilmesi bölgeye turistlerin ilgisini arttırdı. “Tarihin sıfır noktası” olarak da isimlendirilen Göbeklitepe’de kazı çalışmaları hala devam ediyor. Ancak gidip şimdiye kadar bulunanları keşfetmemize engel değil.

3. Bodrum Kalesi ve Sualtı Arkeoloji Müzesi

Bodrum Kalesi, Türkiye’nin en popüler tatil beldesi Bodrum’un simgesi. Kale 1403-1523 yılları arasında St. Jean Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş. Yedi kapıdan geçilerek ulaşılabilen iç kalenin kulelerine çeşitli ülke isimleri verilmiş. Kalede aynı zamanda bir sualtı arkeoloji müzesi mevcut. Dünyanın en eski batığının da sergilendiği müze, Türkiye’deki tek sualtı arkeoloji müzesi. Bu yüzden hem eşsiz hem de oldukça güzel. Bodrum tatilinde dönmeden buraya uğrayarak iki önemli tarihi ögeyi ziyaret edebilirsiniz.

4. Sümela Manastırı

Trabzon’un Maçka ilçesinde yer alan Sümela Manastırı kayalıklar üzerine inşa edilmiş. “Meryem Ana Manastırı” olarak da bilinen dini yer M.S. 365-395 yılları arasında yapılmış. Manastırın iç bölümü adeta görsel şölen yaşatan fresklerle kaplı. Burada Çile Odası, Gözetleme Şapeli ve Kadınlar Manastırı da bulunuyor. Manastır ayrıca hac noktalarından biri olarak anılıyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Sümela’yı mutlaka görmelisiniz!

5. Kız Kalesi

Kız Kalesi hem efsanesi hem de plajı ile ünlü. Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan kalenin efsanesi şöyle anlatılır. Bir zamanlar bir kral, kâhine çok sevdiği kızının geleceğini danışır. Kâhin kızının bir yılan ısırığıyla öldürüleceğini söyleyince kızını yılanlardan korumak için Akdeniz’in ortasına bir kale yaptırır. Kaleye kapatması prensesi kurtaramaz ve kaleye gönderilen bir sepet meyvenin içerisine giren yılan kızı öldürür. O zamandan beri buraya Kız Kalesi denmektedir. Tarihi açıdansa kalenin M.Ö. 4. yüzyılda Kilikyalılar tarafından yaptırıldığı düşünülüyor. 2400 yıldır ayakta duran kalenin bölgesinden pek çok parlak imparatorluk gelip geçmiş. Mersin’i ziyaret ederseniz hem altın sarısı kumları olan Erdemli plajlarında denize girebilir hem de Kız Kalesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

6. Safranbolu Evleri

Safranbolu hem evleri hem de lokumuyla meşhur. Çoğunlukla yağmurlu havası ve kalabalık aile yapısı göz önüne alınarak tasarlanan evlerin özellikleri sahiplerinin ekonomik durumu hakkında da fikir verir. Safranbolu evlerinin en etkileyici özelliği ise birbirlerini görüş ve görüntü olarak engellemeyecek şekilde tasarlanmış olmaları. Büyükşehirlere olan yakınlığı sebebiyle buraya genellikle otobüs ile ulaşılıyor. Ben de Safranbolu gezimde otobüsle seyahat etmeyi tercih ettim. Otobüs bileti almak içinse enuygun.com’u kullandım. Site sayesinde gidebileceğim gün ve saatlerdeki en uygun otobüs biletine kolayca ulaştım. 1994 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan Safranbolu evlerini ziyaret ederek siz de geleneksel Türk mimarisine bir göz atabilirsiniz.

7. Çatalhöyük 

Çatalhöyük dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri. M.Ö. 5500 yıllarından itibaren yaklaşık 2000 yıl yerleşim merkezi olarak kullanılmış ve zaman içerisinde köyden kent yaşamına evrimini gerçekleştirmiş. Kentte ilk ev mimarisini gözlemleyince çok şaşıracağınıza eminim. Bölge, 2012 yılından beri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde. İlk insanlardan bu yana değişen kültür, sanat ve gündelik hayata dair her şeyi gözlemlemek için Çatalhöyük sizi bekliyor!

8. Ani Harabeleri

Kars’ın en popüler tarihi yeri olan Ani Harabeleri, yüzlerce yıl çeşitli uygarlıklara sahne olmuş bir antik alan. İlk olarak M.S. 5. yüzyılda tarihi belgelerde ismi görülse de tarihi tam olarak bilinmiyor. Yerleşim yerinde çok sayıda kilise kalıntısı da bulunuyor. Ani Harabeleri, ticaret yollarına olan yakınlığı sebebiyle önemli bir yerleşim merkeziydi. Kış aylarında burayı ziyaret edenler genellikle ulaşım için Doğu Ekspresi’ni kullanıyorlar.

9. Efes Antik Kenti

Ege bölgesinin en bilinen tarihi yeri tabii ki Efes. Efes Antik Kenti yüzyıllarca dünyanın en önemli başkentlerinden biri olmuş. Antik Dünyanın 7 Harikasından biri olan Artemis Tapınağı, dünyaca ünlü Celcus Kütüphanesi ve Hadrianus Tapınağı da burada görülebilir. Kentin tarihi M.Ö. 7000’lere kadar uzanıyor. Mega antik kent olarak da anılan şehir Helenistik, Roman, Bizans, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde büyük şehir olarak kullanıldı. Efes’e giriş için de Müzekart kullanabilirsiniz. Büyüklüğü sebebiyle uzun bir gezi olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.

10. Zeugma Müzesi

Özgün heykeltıraşlık eserleri ve ender görülen güzellikteki mozaikleri ile tüm dünyanın ilgisini çeken Zeugma aslında Gaziantep’e 57 km uzaklıktaki bir antik kent. Müzesi ise buradan çıkarılan kalıntıların sergilenmesi için özel olarak kurulmuş. Fırat Nehri’nin en sığ kenarlarından birine, M.Ö. 300 yılında kurulan antik kent M.S. 7. yüzyıla kadar önemini korudu. Kurulduğu arazinin büyüklüğü ve şehrin kalabalık oluşu sebebiyle zamanının en büyük kenti olarak biliniyor. “Mozaik Kent” olarak anılmasına sebep olan sanat eserleri evlerin tabanlarını süslüyordu. Müzede bu nadide eserleri ziyaret edebilirsiniz.